30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Avrupa Şampiyonu olan 19 Yaş Altı Voleybol Milli Takımımız gözlerimizi yaşarttı. Tarih yazan millilerimizden Üç ‘Altın Kız’, ‘En Değerli Oyuncu’ (MVP) İpar Özay Kurt, ‘En İyi Pasör’ Lila Şengün ve ‘En İyi Libero’ Gülce Güçtekin, SÖZCÜ’den Devrim Demirel’in sorularını yanıtladı.
Pandemi arası sonrası yeniden hareketlenen sporda Türkiye’nin gururu olmayı sürdüren bir branş var: Kadın voleybolu. 19 Yaş Altı Genç Kız Milli Takımımız, Bosna Hersek ve Hırvatistan’ın ev sahipliğinde düzenlenen U-19 Kızlar Avrupa Voleybol Şampiyonası’nda, finalde Sırbistan’ı 3-2 yenerek şampiyon oldu.
Ay-Yıldızlı takımın sıradışı bir özelliği var. 12 oyuncunun 8’i, futbolda altyapı yatırımlarıyla sınıfta kalan iki büyük kulüpten: Fenerbahçe ve Galatasaray. VakıfBank’tan 3, Karayolları’ndan ise 1 oyuncu, altın madalyalı kadronun parçası. 12 ‘Altın Kız’dan 3’ü ‘Rüya Takım’a seçildi. ‘En Değerli Oyuncu’ (MVP) İpar Özay Kurt, ‘En İyi Pasör’ Lila Şengün ve ‘En İyi Libero’ Gülce Güçtekin, SÖZCÜ’nün konuğu oldu, Devrim Demirel’in sorularını yanıtladı…
Final maçında 2-1 geriye düştükten sonra nasıl toparladı takım? Neler konuştunuz?
Gülce Güçtekin: Çok inanmıştık maçı alacağımıza ve pes etmedik. Birbirimize çok destek olduk, açıklarımızı kapatmaya çalıştık. ‘Staff’ de bize güvendi, destek verdi.
Lila Şengün: Sahaya bütün kalbimizle inanarak çıktık. Savaşmaya devam ettik. Geriye düştüğümüzde kazanmak için savaşmaktan başka şansımızın olmadığını biliyorduk.
İpar Özay Kurt: Finalin 30 Ağustos Zafer Bayramı ile aynı güne denk gelmesi bizleri daha farklı, daha güçlü motive etti. Kazanabilecek güç, hırs ve azme sahip olduğumuzun farkındaydık.
Kadın voleybolu Türkiye’nin en başarılı branşı. Sırrı da altyapı. Nasıl aşağıdaki rekabet?
Gülce Güçtekin: Herkesin arasında tatlı bir rekabet var. Çok çalışırken birbirimize destek oluyoruz. Bu bir takım oyunu.
Lila Şengün: Bir kulüp altyapıya ne kadar önem verirse o kadar değerlenir. Biz ablalarımızdan hep savaşmayı, asla pes etmemeyi öğrendik.
İpar Özay Kurt: 9 yıllık bir altyapı geçmişim var. Sırbistan gibi takımlarla rekabet etmek için gerçekten çok disiplinli çalışmak ve çok istemek gerekiyor.
Büyük bir sporcu havuzundan çıkıp 12 oyuncu arasına girerek milli formayı giymek ‘elit’ hissettiriyor mu?
Gülce Güçtekin: Çok gurur verici. Sahaya çıktığımda biliyorum ki 80 milyonu temsil ediyorum ve elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum.
Lila Şengün: Kampa başladığımızda çok geniş oyuncu skalası olan bir takımdık. Elenen arkadaşlarımı da tebrik ediyorum. Kampa gelen gelmeyen herkes çok değerli. Ben kendimi özel hissediyorum.
İpar Özay Kurt: Ülkemizde çok yetenekli sporcular var. Milli Takım’da görev alan 12 sporcudan biri olmak insana ayrı bir keyif ve mutluluk aynı zamanda sorumluluk veriyor. Şampiyon olmak ise ‘özel’ hissettiriyor.
“TEDİRGİNDİK AMA…”
Pandemi arası sonrası ilk resmi maça çıkan takımsınız. Endişe yaşadınız mı?
Gülce Güçtekin: Olmadı çünkü önlemlerimizi çok sıkı tuttuk. Yabancılarla görüşmedik. Tek odak noktamız voleybol oldu.
Lila Şengün: İlk başlarda elbette korkuyordum ama ekibimiz güzel bir iş başardı. Kamp tamamen izoleydi. Odadan odaya geçişte bile hijyenimize dikkat ederek ilerledik.
İpar Özay Kurt: İlk turların iptal edildiği şampiyonada final sürecinin oynanacak olması başta tedirginlik oluşturdu. Ancak alınan tedbirler ve bu tedbirlere azami dikkat edince tedirginlik kısa sürede kayboldu.
‘EvdeKal’ sürecinde genç sporcular olarak (fiziksel ve mental) ayakta kalmak için neler yaptınız?
Gülce Güçtekin: Topa elimiz değmedi ama Zoom uygulaması yardımıyla sürekli antrenman yaptık. Kaslarımızı sürekli çalıştırdık, hamlamamaya çalıştık.
Lila Şengün: Tamamen kendime odaklandım. Her gün antrenörümüz ile spor yaptık. Yogaya başladım, resim çizdim. Olumsuzluğa kapılmanın bana iyi gelmediğini anladım.https://tpc.googlesyndication.com/safeframe/1-0-37/html/container.html
İpar Özay Kurt: Mart ayından itibaren A takım antrenmanlarımıza ‘online’ devam ettik. Ben ayrıca genç takım antrenmanlarına da devam ettim hatta bireysel olarak da çalıştım. Beslenmeme daha çok dikkat ettim.
İDOLLER SAHADA
Örnek aldığınız sporcular var mı?
Gülce Güçtekin: Simge Şebnem Aköz benim için en büyük idol. İnşallah bir gün onun gibi bir libero olabilirim.
Lila Şengün: İlk olarak eski bir sporcu olan annemi örnek alıyorum. Bu kadar güzel şeylerin içinde olmamı bana aşılayan annemdir. İdollerim Naz (Aydemir Akyol) abla, Cansu (Özbay) abla ve Maja Ognjenovic.
İpar Özay Kurt: Kaptanımız Eda (Erdem Dündar) abla ile smaçör Brankica Mihajlovic’in dünyanın en iyi örnekleri olduklarını düşünüyorum. Naz abla, Bahar (Toksoy Guidetti) abla da rol model oluyor bana.
Diğer branşlar ile aranız nasıl?
Gülce Güçtekin: Aslında diğer branşlarda da iyi oynarım! Sporu takip etmeyi ve izlemeyi seviyorum.
Lila Şengün: İzlemekten en keyif aldığım spor voleybol. Bunun dışında futbol maçlarını izlemeyi çok severim. Basketbol ile aram çok iyi değildir ama izlemesi keyif verir.
İpar Özay Kurt: Fenerbahçe’nin futbol takımını seyirci olarak takip ediyorum. Atletizme de ilgi duyuyorum.
Voleybol dışında neler yapıyorsunuz? İlgi alanlarınız neler?
Gülce Güçtekin: Dans etmeyi çok severim. Voleybol dışındaki kısa süreleri en verimli şekilde geçirmeye çalışıyorum.
Lila Şengün: Kendime zaman ayırıyorum. Ailemle vakit geçiriyorum. Yeni yerler keşfetmeyi, gezmeyi çok severim.
İpar Özay Kurt: Voleybol dışında zamanımı en çok okul ve derslerim alıyor. Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum. Bazen dinlenmek için yan flüt çalıyorum.
“ATATÜRK’LE TANIŞMAK…”
En çok kiminle tanışmak, sohbet etmek isterdiniz?
Gülce Güçtekin: Jenia Grebennikov (Rus asıllı Fransız) Dünyanın en iyi liberosu. Nasıl antrenman yaptığını, yaşadıklarını konuşmayı çok isterim.
Lila Şengün: Öyle bir şansım olabilseydi, Atatürk ile tanışmayı çok isterdim.
İpar Özay Kurt: Hem sporcu karakteri hem de elde ettiği inanılmaz başarılardan dolayı Usain Bolt ile tanışmayı çok isterim.
Gülce, Lila ve İpar’a ortak noktalarını, Fenerbahçe’yi sorduk…
Gülce Güçtekin: Kendimi çok özel hissediyorum. Çok güzel tepkiler aldık. Herkes bizi izlemiş. Bunun desteğini hissettik.
Lila Şengün: Ben doğduğumdan beri Fenerbahçeliyim. Tuttuğum takımın bir parçası olmak beni çok gururlandırıyor. Ablalarımız maçtan önce ve sonra desteklerini esirgemediler.
İpar Özay Kurt: Bu ailenin bir parçası olduğum için çok mutluyum ve kendimi şanslı hissediyorum. A takımda ikinci yılım olacak. Maçlarda süre almak muhteşem. Eda abla, Naz abla ve Bahar abla. Herkes kutladı.
ÖĞRETMENLER: EDA VE NAZ
Eda ve Naz’la aynı takımda olmak nasıl bir duygu? İyi öğretmen mi ikisi de?
Gülce Güçtekin: Çok heyecanlıyım. İki dev isimle aynı takımda oynayacağım. Onlardan öğrenecek çok şeyim var.
Lila Şengün: İki ablam ile aynı takımda yer almak bence çok büyük bir nimet. Sporcu karakterleri ve oyun bilgilerinden öğrenecek çok şey var. Kendimi çok şanslı hissediyorum.
İpar Özay Kurt: İkisi de dünyada birer marka. 1 yıldır aynı takımda oynamak benim için büyük bir şans. Büyük ödül kazanmak gibi. Hem eğitici hem de abla olarak hep destek görüyorum.