Halkbank’ın milli orta oyuncusu Doğukan Ulu, geldikleri yerde en önemli etkenlerden birinin takımdaki arkadaşlık ortamı olduğunu söyledi
Doğukan Ulu Türk voleybolunun günümüzdeki en kıymetli sporcularından. Orta oyuncu mevkiindeki Doğukan 2,05 metre boyunda, istikrarlı bir sporcu. Voleybol kariyerinde üst düzey iki takımın formasını giydi ki bunlardan biri Halkbank.
Doğukan Ulu ile Ankara’daki sayısız tarihi alandan biri olan Roma Hamamı kalıntılarında söyleştik Voleybol yaşamına önce okul takımında ardından da kulüp takımında başlayan milli oyuncu, serüvenini şöyle anlattı:
“Voleybolla okul takımında tanıştım. Bu arada, ağabeyim de kulüp takımında oynuyordu. Beni bir antrenmana çağırdı, gittim. Aklımda voleybola devam etmek yokken, kendimi voleybolun içinde buldum. Olayların geçtiği Anamur’dan Alanya Bahçeşehir Koleji’ne geçtim. Üzerimde büyük emeği olan Serdar Esen hocam sayesinde burada okul ve voleybol eğitimime devam ettim. Yıldız Milli Takım’a çağrıldım, bu arada Galatasaray’a transfer oldum, 9 yıl boyunca oynadım. Bu süre içinde ve sonrasında her yaş kategorisinde milli takım formalarını gururla giydim. Şu anda da Türk voleybolunun marka kulüplerinden Halkbank’tayım, Halk’ın Efelerinden biriyim.”
Neden Halkbank’tasın?
Halkbank’ın geçmişindeki başarılar, koyduğu hedefler ve sporcuya değer veren profesyonel kulüp yapısı buraya gelmemde etkili oldu.
Türk voleybolunun orta oyuncu mevkiinin düzeyini sorsak… Bağlı olarak Halkbank’taki forma yarışı başarıya etki ediyor mu?
Türk voleybolu geçmişte olduğu gibi günümüzde de yüksek seviyede orta oyuncular çıkarmıştır. Bizim takımızda da mevkiimdeki arkadaşlarımın hepsi yüksek kalitede. Bu da bizim için harika bir rekabet ortamı oluşturuyor, bu ortam da takımın seviyesinin daha yukarı çıkmasını sağlıyor.
Takımdaşlık önemli
Bir antrenör olsaydın, nasıl bir takım oluşturur, nelere öncelik verirdin?
Öncelikle arkadaşlığın, takım olma duygusunun üst düzey olduğu ve profesyonel yaşamına dikkat eden oyunculardan kurulu bir takım kurmaya özen gösterirdim.
Özelliğimiz liderli
Bu sezon üç kulvarda yarışın içindesiniz. Her biri için hedefleriniz neler?
Öncelikle biz uyumlu, iyi bir kadroyuz ve çok çalışıyoruz. Bunun sonucu olarak Türkiye’de, Şampiyonlar Liginde lideriz. Türkiye Kupasında sıralama olsaydı orada da lider olmak isteriz.
Tüm kulvarlarda elimizden gelenin en iyisini yapıp Halkbank ı layık olduğu en üst sıraya getirip kupalar kazanmak istiyoruz. Son Zawiercie maçı şahane bir voleybol şöleniydi. Bu karşılaşma bizimle ilgili bir fikir verirken, ne kadar istediğimizin de bir göstergesi oldu.
Tam da burada soralım; Şampiyonlar Ligi için bir hayal kursaydın, takımı hayalin ne olurdu?
Çeyrek finale kalarak hayalin bir kısmını gerçeğe dönüştürdük. Burada yarışan her takımın hayali elbette şampiyonluktur. Çeyrek finalden sonrasını adım adım giderek önümüzdeki engelleri arkamızda bırakmak istiyoruz. Bunun için ilk engel Ankara’da oynayacağımız Hebar maçı. Bu maçta da şahane taraftarımızı yanımızda görmek
isteriz
Takım kimyanız hakkında ne söylersin?
Takımımızda çok güzel bir arkadaşlık olduğunu düşünüyorum. Oynadığımız voleybola, geldiğimiz yerlere bakarsanız, başarıyı getiren en önemli etkenlerin buradaki sorunsuz dostluk ortamı, arkadaşlıklar olduğunu görürsünüz
Voleybol dışında nelerle ilgileniyorsun, cevabın içine takip ettiğin diğer sporları da katarak…
Genellikle ailemle vakit geçiririm. Voleybol dışında futbol maçlarını izlemeyi de seviyorum.
Geniş bir sosyal çevren olduğu, her kesimden dostların söyleniyor, bunun sırrı ne?
Aslında geniş olması önemli değil. Ben insanlarla karşılıksız, çıkarsız bir arkadaşlık ilişkisi kurmaya önem veriyorum. Bu iyi arkadaşlıkların sırrı bu ve benim gerçekten iyi dostluklarım var.
