Voleybol Plus

Gizem Örge’den Guidetti ve Santarelli itirafı! ‘Bana gülenler oldu’

Fenerbahçe Opet’in yıldız voleybolcusu Gizem Örge, CEV Şampiyonlar Ligi yarı finalinde oynayacakları Vakıfbank maçı öncesi Fanatik.com’tr’den Hatice Merve Mutlu’ya konuştu.

Kariyerinin nasıl başladığını, milli takım, Fenerbahçe Opet, çalıştığı antrenörler ve takım arkadaşları hakkında çarpıcı açıklamalara imza atan Gizem, CEV Şampiyonlar Ligi’nde kupayı kaldırmak istediklerini açıkladı…

İşte Fenerbahçe Opet’in liberosu Gizem Örge’nin yaptığı açıklamalar;

‘BABAM BENİ ÇOK DESTEKLEDİ’
Kariyerine başlarken babasının büyük destekçisi olduğunu söyleyen Gizem Örge; ‘Bir kız çocuğu olarak tabii ki babamın desteği çok kıymetliydi benim için. Ama bu demek değil ki ailemin diğer bireyleri beni desteklemedi demek doğru olmaz. Onlara da haksızlık etmiş olurum. Aslında hepsi beni çok destekledi. Sadece babam küçük bir kız çocuğu olarak Ankara’da antrenmana gittiğim mesafeler uzaktı. Antrenmandan akşam çıktığım zaman hani bir kız çocuğu için tehlikeli olabilecek yollardan da geçiyordum. Babam bıkmadan, usanmadan her gün iş çıkışı gelip elinde de hep takıma hediyelerle gelirdi. Deplasmanlarıma gelirdi. Şöyle tabii bir farklılık oldu annemle ikisi arasında ben Bursa’ya 15 yaşında transfer olurken annem doğal olarak duygusal tarafından hani 15 yaşındaki bir kız çocuğu tek başına il dışında ne yapacak? Hani olmaz burada takım yok mu? Gibi daha duygusal bir açıdan bu da aslında haklı olarak her anne bunu böyle hissedebilir. Babam bu konuda beni destekledi. Senin için ne iyi olacaksa ne yapman gerekiyorsa ben arkandayım dedi. Ve bu günlere geldik. Ve hepsine çok teşekkür ediyorum desteği için.’

‘HEDEFİM HEP 1 NUMARA OLMAK’
Kariyeri boyunca 1 numaralı formayı neden seçtiğiniz açıklayan tecrübeli libero; ’12 yaşında o zamanki hırsımla belki de yaptığım işte 1 numara olmayı hedefleyerek belki de bu formayı ilk seçmişimdir. Ama 1 numarayı giymeyi de sevdim. Ve kendimde görmeyi de sevdim. O yüzden hiç değiştirmedim. Değişikliği de pek sevmem açıkçası yani istikrarlı bir yapım vardır. Bir restauranta gidiyorsam rahat hissediyorsam hep oraya giderim. O yüzden çok değişikliği de sevmem. Bana oturan şeylerin üstünden devam etmeyi severim. Belki de öyle kaldı.’

“‘HELAL OLSUN DİYE’ MESAJLAR ALIYORUM”
Çocukluk hayalleri arasında mili takımda forma giymek olduğunu ve bunu duyanların ona güldüğünü söyleyen Gizem; ‘‘Sınıftakilerde bana gülüyordu. Ben öyle söyleyince. Ne bileyim çocuk aklıma öyle hayal kurmuşum. Milli takımda oynamak istiyorum diye. Gülenler oluyordu. Hatta sonra Instagram’dan ya da hani sosyal medyalardan yazanlar oldu. Sen böyle söylüyordun ama biz inanmamıştık. Gerçekten helal olsun falan diye.’

‘ELİMDE NOTLAR BULUNSUN…’
Spor dışındaki uğraşlarından bahseden Fenerbahçe Opet liberosu; ‘Son iki senedir falan çok yaptığım söylenemez. Üç sene önce spor psikoloğumla görüşürken hatta benim içinde zor bir sezondu. O beni teşvik ediyordu sürekli. Sen bu yaşadıklarını yazsana. Belki hiçbir şey olmasa ilerde kitap yapmak istersen elinde notların bulunsun. Hani bu yaşadığın şeyler değerli şeyler, ileride de örnek olabilecek şeyler sporculara diye. Kendi kendime yazıyordum ama düzenli yaptığım bir şey değil açıkçası. Son yıllarda.’

TARAFTARIMIZIN İÇİ RAHAT OLSUN’
Sezon sonundaki hedeflerinden söz eden Gizem; ‘Taraftarımızın içi rahat olsun diyebilirim. Ve bunun için elimizden geleni yapacağız. Bizim içinde çok özel bir sezon. Cumhuriyetimizin 100. Yılında Cumhuriyet Kadınları olarak Cumhuriyetimizin güçlü kadınları olarak Fenerbahçe’nin her kadın branşında istediğimiz gibi voleybolda da her kupaya büyük adaylık koyuyoruz. Ve kazanmak için müzemize getirmek için de elimizden geleni yapacağız. Bu bizim senemiz diye hissediyorum.’

‘TAKIMI ÇOK SEVİYORUM VE KEYİF ALIYORUM’
Özellikle sezon sonuna doğru başarılı bir ivme yakalayan Fenerbahçe’deki genel performans hakkında da açıklamalarda bulunan milli sporcu; ‘Bu sene aslında çok özel bir takıma sahibiz. Takımlar aslında sezon iyi performanslar sergileyebilir. Bazen düşük sezonlar geçirebilir. Ama iyi bir takım ruhu ve arkadaşlığı bulmak, iyi oyuncu transfer etmekle yapılabilecek bir şey değil. Biz gerçekten bunu başardığımız bir sene içindeyiz. Takımdaki herkesin birbiriyle çok iyi anlaştığı dışarda da aynı şekilde çok eğlendiğimiz ve her an destek olduğumuz yani birbirimize kızdığımız anlarda bile herkesin kötü niyet olmadığına emin olduğu ve gerçekten birbirimizi sevdiğimiz bir sene içindeyiz. O yüzden ben takımdaki herkesi çok seviyorum ve keyif alıyorum. Tabii ki yaptığımız sporun adrenaliyle bazen yer yer yükseldiğimiz oluyor. Bir konuda tartışabildiğimiz oluyor. Ama bu ne iki dakika sonrasına yansıyor aksine pozitif etkileri oluyor ve iki tarafta iyi niyetli olduğu için ve takımda da bu sene bunun etkisini sahada gördüğümüzü düşünüyorum. Gerçekten takım oyunu oynuyoruz. Herkes keyifli.’

‘TAKIM İSMİNDEN ZİYADE MAÇIN ÖNEMİ…’
Gösterdiği performansla özellikle büyük maçlarda fark yaratan Gizem Özge; ‘Şimdi ben uzun yıllar VakıfBank’ta oynadığım için doğal olarak insanlar VakıfBank maçını diğer maçlara Eczacıbaşı’na karşı oynarken o kadar dikkat etmiyorlar diye düşünüyorum. Hani özellikle herkesin gözü benim üstümdeymiş gibi bir algı oluyor. Bunu sosyal medyada da hissediyorum. Ne zaman Vakıfla oynarsak sanki tek başıma oynayacakmışım bir havası yaratılıyor. Anlıyorum tabii ben. Tabii ki çok da hani istemediğim şekilde en azından mutluluk olarak ayrılmadığım için de insanlarda bunu tabii bildiği için böyle bir algının olmasını da anlıyorum. Ama buna çok da katılmıyorum açıkçası. Tabii ki önemli maçların birçoğunda maksimum performansı göstermeye çalışıyorum. Yani VakıfBank’a karşı özel bir durum söz konusu değil. Sonuçta VakıfBank’la değil, Imoco ile oynasak da ben aynı hırsta olacağım. Aslında benim için karşı rakibin isminden ziyade oynadığımız maçın önemi mesela şimdi Şampiyonlar Ligi Yarı Finali oynayacağız. İster Vakıf olsun ister Eczacıbaşı ya da Avrupa takımı fark etmez. Bende aynı hırs ve istek olacak. Tabii ki VakıfBank’ta çok iyi bir takım olduğu için ve biz sürekli iyi finallerde denk geldiğimiz için öyle bir algı oldu doğal olarak.’

‘HEDEFİM FENERBAHÇE İLE BU KUPAYI KAZANMAK’
CEV Şampiyonlar Ligi’nde yarı finalde Vakıfbank ile eşleşen ve karşılaşmalar hakkında konuşan Fenerbahçeli yıldız; ‘Yani Gizem Örge’nin bireysel hedefleri arasında Olimpiyat’ı görmek isterim. Tabii ki mutluyum böyle bir platformda istikrarlı bir şekilde uzun yıllardır oynadığım için ikinciliğimde, birinciliğimde, üçüncülüğümde var bu platformda. Hedefim şu anda Fenerbahçe ile bu kupayı kazanmak ve bu duyguyu yaşamak. Bu duygu gerçekten paha biçilmez bir duygu. Ve sabırsızlıkla o duyguyu yaşadığımız andan itibaren taraftarlarımızı izlemek için de bunu çok görmek istiyorum. Gerçekten büyük bir camia olduğu için Fenerbahçe tabii işin içine girdiğin zaman anlıyorsunuz. Şimdiden tabii ki yazmaya başlıyorlar. Dış hatları yakalım. Siz yeter ki kupayı alın diye. Bu çok büyük bir destek. Gerçekten onların desteğini her zaman hissediyoruz ve ben onlarla böyle bir atmosferi bir kupa kazandıktan sonra hani böyle önemli kupaları kazandıktan sonra yaşamayı çok isterim. Süper Kupa’yı kazandık ama bunların tabii yeri çok farklı. O yüzden tek dileğim taraftarımızla beraber bu duyguları beraber yaşamak bu sene.’

‘FENERBAHÇE’NİN SAVUNMA BAKANI’
Fenerbahçeli taraftarların ona ‘Savunma Bakanı’ demesi hakkında duygularını ifade eden Gizem; ‘Gerçekten böyle bir taraftara sahip böyle bir camiada oynamak çok keyifli. Yaptığınız işin karşılığını alıyorsunuz destekleriyle. İyi gitmediğinizde de destekliyorlar. Tabii ki zorlukları da var ama ben genelde keyfini çıkarttığım bir taraftayım. Savunma Bakanı lakabını bana evet geçen sezon taktılar. Benim fikrimce taraftar mücadele eden sporcuyu branş ne olursa olsun, gerçekten seviyor. Bende inatçı ve biraz mücadeleci bir karaktere sahip olduğum için sahada o yüzden tabii ki işlerin benim için de iyi gitmediği dönemler oluyor. Geçen sene çok talihsiz kupalarda kazandık. Ama ona rağmen bu taraftarın beni bu kadar sevmesinin ve desteklemesinin sebebinin ben benim mücadele hırsım olduğunu düşünüyorum.’

‘GENELDE UYUMUM İYİDİR’
Fenerbahçe Opet’e bu sezon katılan Brezilyalı pasör Macris ile uyumu hakkında da açıklamalarda bulunan tecrübeli oyuncu; ‘Genelde zaten benim uyumum iyidir pasörlerle. Sadece aslında pasör değil ben oyunu dediğiniz gibi büyük resmini gördüğüm için arkadan onlar birçok elementte daha karmaşık bir görevler içerisinde olduğu için arkadaşlar, ben genelde blok hakkında, pas hakkında hani çoğu zaman pasörlere bende söylüyorum. Mesela bu pas biraz alçak kaldı. Hani bu pası biraz daha uzatabilirsin. Ya da hani blokta açık kaldı. Gibi yönlendirmeleri ben daha rahat bir şekilde arkadan görüp yapabiliyorum. Buse ve Macris’e de uyumumuz arkadaşlığımız gayet iyi olduğu için bir sıkıntı olmadan bunu yürütüyoruz.’

‘SABIRSIZLANIYORUM’
Yeniden milli takıma geri dönme hakkında konuşan Gizem; ‘Bende çağırılırsam göreve bende göreve gelmek için sabırsızlanıyorum tabii ki. Bu değişiklik içinde Türk voleybolu için hayırlısı olmasını diliyorum. Umarım yeni bir kan, sonuçta Giovanni Guidetti de çok emekler verdi. Yıllardır milli takımımızın başında. Olimpiyatlarda belki daha iyi sonuçlar alabilirdik. Bekliyorduk, hepimiz umut ediyorduk. Ama olabilir gerçekten çok emek verdiler. Hem oyuncular hem staff olarak o yüzden onların da emeklerine sağlık. Yolları açık olsun. Umarım yeni antrenörümüzle bize yeni kan, yeni enerji ve yeni başarılarla gelir. O yüzden heyecanlıyız.’

‘GERÇEKTEN ÇOK İYİ BİR SPORCU’
Türk pasaportu ile artık milli takımda forma giyecek olan Melissa Vargas hakkında konuşan Gizem Örge; ‘‘Melissa gerçekten deli dolu bir karakter. Biz takım içinde çok seviyoruz. Gülüyor, dans ediyor sürekli. Enerjisini gerçekten çok sevdiğimiz bir arkadaşımız. Ve aynı zamanda da gerçekten çok iyi bir voleybolcu. Ve daha genç o yüzden Türk Milli Takımımız için çok önemli bir destek olduğunu düşünüyorum. Bizim için önemli bir oyuncu. O yüzden onunla beraber başarılara gideriz umarım.’

‘TERZİC’LE ÇALIŞMAKTAN KEYİF ALIYORUM’
Fenerbahçe Opet antrenörü Zoran Terzic hakkında da açıklamalarda bulunan tecrübeli libero; ‘Zoran Terzic dışarıdan sert görünüyor. Aslında bende hiç çalışmadan önce böyle olduğunu hissediyordum. Hiç gülmüyormuş gibi geliyor dışardaki insanlara ama aslında öyle değil. Biz baya şakalaşıyoruz. Hatta ben en çok takımın onunla şakalaşan, onunla uğraşan sporcusu ben olabilirim. O da benimle uğraşıyor. Ben de onunla. Yani tabii ki karakter olarak her insanın bir duruşu vardır. Ve bir tarzı vardır. Onun da duruşu dışarıdan bu şekilde aslında tabii diyemem şen şakrak ve laubali bir karakteri yok tabii ki ama somurtan ve gergin sürekli sinirli de bir karakter değil asla yani. O yüzden ben keyif alıyorum. Tabii yer yer her antrenörle olduğu gibi bizim de fikir ayrılıklarımız ya da çatıştığımız noktalar oluyor ama dediğim gibi iyi niyet çok önemli burada. Terzic’in en sevdiğim özelliği hiçbir şeyi kişisel olarak taşımıyor. Hani birine çok sinirlense bile o antrenmanda antrenman sonu hiçbir şey yani o sporcuya karşı ismi kim olduğu önemli değil. Herhangi bir kişisel duygu taşımıyor. Ya da akşam antrenmanına geldiğinde hiçbir şey yokmuş gibi yeni bir antrenman, yeni bir gün ve hani sporcularda zaten kişisel bir şey taşımıyor. O yüzden gerçekten güzel bir ilişki oluyor. Bir konularda anlaşamasak bile ortak yolu bulmak çok daha rahat oluyor.’

İlgili Haberler

Uluslararası Cengiz Göllü Bursa Cup başlıyor

admin

Kuzeyborulu oyunculara sürpriz hediye

admin

Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye başsağlığı mesajı

admin

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul Ediyorum Devamını Oku...

Gizlilik & Çerez Politikası