Türkiye’de herkes onları konuştu. İnsanlar parklarda bahçelerde kafelerde toplanıp birlikte onları izledi. Onlarla servis attı, bloğa çıktı, son topa atladı, sevinçten birbirine sarıldı, gözyaşı döktü. 3 Mayıs’ta başlayıp 5 Eylül’de biten bir maraton. Önce 37 gün süren Dünya Milletler Ligi’nde gelen üçüncülük. Ardından sekiz Avrupa ülkesinin arasından sıyrılıp gidilen Olimpiyatlar’da Kore’ye takıldılar. Orada olmak rüya iken, madalya kaçırdığımız için yıkıldık. Üç gün nefes alıp Avrupa Şampiyonası’na gittiler. 7’de 7 ile çıktıklarında Sırbistan’a takılıp bronzla eve döndüler. Türkiye’de herkes onları konuşuyordu. Hafta içi Bağdat Caddesi’nde yürüyüşe çıkan Meryem Boz, sayısız insanla selfie çektirirken neye uğradığını şaşırdı.Sabah Gazetesi’nden Serkan Ünlü, Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ ile bir röportaj gerçekleştirdi.. Kadınlar ve erkeklerde yakalanan bu başarı nasıl geldi? Söz 16 yıldır Voleybol Federasyonu’nun içindeki, beş yıldır başkan olan Mehmet Akif Üstündağ’da…
VELİLERİN İLK TERCİHİYİZ
“Başarının temeli tabii ki çok çalışmak, devamlılık ve disiplin. Bizim için altyapı vazgeçilmezdir. Bir velisiniz, çocuğunuz var. Erkek kız fark etmez. Voleybolcu olmak istiyor, iyi bir sporcu olmayı arzuluyor, iyi bir eğitim almayı hedefliyor. Ama iyi imkanlar içerisinde bunu gerçekleştirmek istiyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Siirt ya da Anadolu şehrinden bir ailenin hayal ettiği bu ortamı federasyon hayata geçiriyorsa yakalanan başarının temeli olmuştur.”
LİSEMİZ VAR
“Anadolu’da 100’ün üzerinde yetenek taraması yapan bir ordumuz var. Şeffaf bir yol haritamız bulunuyor. Ortaokullarda yetenek taraması yapıyoruz. Bu çocuklar lise seviyesine gelince Ankara’da Türkiye Voleybol Lisemiz var, oraya yetenekli olanları alıyoruz. Federasyonlar içerisinde lisesi olan tek federasyonuz. Lisemize kriterlere uymayan kimseyi sokmuyoruz. Yıllık 90 kişi alıyoruz.”
DEVLETTE DEVAMLILIK ESASTIR
“Milli Eğitim Bakanlığı ile Ziya Selçuk döneminde bir protokol imzaladık. Protokolü hazırlayan da şu anki Milli Eğitim Bakanımız Mahmut Özer’di. Devletteki devamlılığın önemi burada ortaya çıkıyor. Okulumuzu Spor Lisesi kapsamından çıkarıp Voleybol Lisesi yaptık. Seçimlere ‘yetenek puanı’ ekledik. Öğretmen atamalarında söz sahibi olduk. Devletimiz gerekli düzenlemeleri yapıp izin verdi. 212 öğrencinin kalabileceği beş yıldızlı yurdumuz var. Kars, Amasya, Kayseri’den gelen… Bir şey daha yaptık. Milli Eğitim’e ait okullarımızın yüzde 50’sinin salonu var, ama hiçbir federasyon kullanamıyor. Biz protokolle hangi ilde olursa salonları voleybol için kullanıma açtık.”
BİZDE ASLA TORPİL OLMAZ
İstanbul’daki rakamı vereyim. Protokol sonrası 359 olan takım sayımız 1022 oldu. ‘Voleybol Ülkesi’ olduk diye boşuna söylemiyoruz, Voleybol Lisesi’ndeki öğrencilerimize AXA Sigorta ve P&G’den burs temin ettik. Şimdi siz veli olsanız burayı tercih etmez misiniz? Kendi çocuğumun iki metreyi aşkın boyu var, kriterleri karşılayamadı, gitti basketbolcu oldu! Herkes kriterleri karşılamalı.”
DOĞU VE GÜNEYDOĞU’YA UZANDIK
“Bitti mi, hayır. Fabrika Voleybol projemiz var. 6-12 yaş, kız erkek, 33 ilde hayata geçirdik. Doğu ve Güneydoğu’da bunu Sosyal Sorumluluk Projesi olarak hayata geçirdik, herkesi voleybolla buluşturduk. Bugünkü rüzgardan sonra artık spor okullarımıza talep yağıyor. Günümün yarısı bu görüymelerle geçiyor.”
CUMHURBAŞKANIMIZ BÜYÜK ŞANS
– Futbol ve Basketbol Federasyonlarında da görev yaptınız. Neden bu iki sporda başarıda devamlılık sağlanamıyor?
“Ben bu tarz sorulara prensiplerim gereği cevap vermiyorum. Bu ülke futbolda da basketbolda da çok güzel günler yaşadı. Bu ülkenin büyük bir şansı da profesyonel sporcu olmuş bir Cumhurbaşkanı var. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, profesyonel sporculuktan gelmiş. Bakın herkes profesyonel sporcu olamaz. Halimizden anlıyor… U19’un Avrupa şampiyonluğunda, U16’nın Avrupa ikinciliğinde, yarı final oynarken bile arayıp başarılar dileyen biri. Bunu iyi değerlendirmeliyiz.”
IŞIL ALBEN’İN SÖZLERİNE ÜZÜLDÜM
– Bir sponsorun “Biz Voleybol Ülkesiyiz” sloganı çok tuttu ama Işıl Alben gibi önemli bir milli basketbolcumuz tepki gösterdi. Siz ne dersiniz?
“Üzüldüm, çünkü ben Işıl Alben’in üçlükleriyle pek çok kez ayağa fırladım. Kim ay-yıldızı temsil ediyorsa bizim onun yanında oluruz. Bugün voleybol oldu, yarın futbol olur, öteki gün basketbol… Nitekim bu spor dallarında da ülkemizin büyük başarılar kazandığı dönemler oldu”
BİZE YOL HARİTASI ÇİZER MİSİNİZ?
– Gelen başarılar sonrası “Benim çocuğumu da voleybolcu yapalım” diye talepler geliyor mu?
“Hemen anlatayım. Geçtiğimiz günlerde Belgrad’a uçarken bir kabin amiri geldi. “Başkanım sizi tanıyorum. Benim yeğenim voleybolcu, bize yol haritası çizer misiniz?” Hemen telefonumu verdim. Az önce de konuştuk. Bilgilerimizi, birikimimizi ben ve antrenörlerim isteyen herkesle paylaşıyoruz.”
SİİRT’TEN MALATYA’YA, MİLLET MEYDANLARA AKTI
“Siirt Valisi Osman Bektaşoğlu beni aradı, meydana ekran kurmuşlar. Memleketlim Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan aradı, Millet Bahçesi’nde üç dev ekrandan maçı izlediklerini söyledi. Kuşadası’ndan Aydın’dan aradılar. İstanbul’da Maçka Parkı’nda, Kalamış’ta herkes omuz omuza maçları izledi. Bizim milletimiz sevinçte kederde omuz omuza verir. Bunun kıymetini bilmeliyiz.”
BAŞKAN UĞURUNU BOZMA
– En unutamadığınız maç hangisi?
“Olimpiyat elemelerinde 2020’de Hollanda’da oynadığımız Polonya maçını unutamam. Setlerde 2-1 gerideyiz, 24-21 geriye düşünce yerimden kalktım, gidiyordum. Salonda 7 bin taraftarın 6 bini Türk. Bazıları bana tepki göstererek, “Başkanım otur lütfen. Uğurunu bozma, bu kızlar maçı alacak” dedi. Utancımdan oturdum yerime ve 3-2 aldık maçı.”
DEVLETİMİZİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ BİR KEZ DAHA GÖRDÜK
– Avrupa Şampiyonası’nda Meryem Boz bir süre ortadan kayboldu. Sonra takıma katıldı. Hiçbir açıklama yapılmaması canımızı sıktı. Neler oldu, anlatır mısınız?
“Meryem’in testinde şüphe görüldü. İkinci bir test yapılır, pozitif çıkarsa 14 gün orada karantinada kalacak. Hemen devlet yetkililerimizle temas kurduk. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Spor Bakanımız Mehmet Kasapoğlu durumu istişare ettiler. CEV’e (Avrupa Voleybol Konfederasyonu) “Oyuncumuzun kontrollerini ülkemizde yapacağız” dedik. Meryem’i ambulans uçakla İstanbul’a getirdik. Üç gün şüphelerin üzerine gidildi. Turnuvaya döndü, sadece soğuk algınlığı imiş. O zaman sessiz kaldığımız için şahsıma çok saldırılar oldu ama krizleri yönetmek için bazen susmanız gerekir.”
ABLAM ARAYIP HESAP SORDU
“75 yaşındaki ablam, torunları kızları akrabaları bahçesinde toplamış, maçı izlemişler. Maç bitimi beni aradı hesap soruyor, “O niye oynadı, öteki niye çıktı.” Dedim ki, “Abla, Allah aşkına dur. Şimdi sana hesap verecek durumda değilim. Memlekete gelince anlatırım.”
BİR GÖZÜM DE EFELERİMİZDE
“Kızlarımıza ne kadar ilgi gösteriyorsak, erkeklere de aynı şekilde önem veriyoruz. Efelerimiz de Avrupa Şampiyonası’da son 16’da Sırbistan ile eşleşti. Harika bir jenerasyon geliyor. Efe Bayram’ın babası futbolcu, ben futbolda yönetici iken stoperimdi. “Oğlum biraz uzun boylu” dedi, 2002 doğumlu, hemen voleybolumuza kazandırdık. Adis, 99’lu Bosna’dan getirdik kardeşiyle Türk yaptık. Yaş ortalamamız çok gençleşti. Kaptan Burak 93’lü, pasör Murat 93’lü… Onların dışındakilerin hepsi de gencecik pırlantalar. Erkeklerde de Dünya Şampiyonası, Olimpiyat elemeleri oynamalıyız.”
REYTİNGLERDE FUTBOLU GEÇTİK
-Milli Takımımızın madalyaya giden yolda büyük moral bozukluğu yaşadığı anlar oldu. Bir şey yaptınız mı?
“Olimpiyat bitti, kızların gözlerin kan çanağı. Giovanni’nin başı önde. Dedim ki, “Başımız öne eğilirse bu hikaye yarım kalır.” Sonra kızlarla konuştum. “Reytinglerde futbolu geçtiniz, bu millet bize değer verdi, omuz omuza maçlarınızı izliyor. Madalyayı boynunuza takacaksınız. Ülkeye madalyasız dönmeyi kabul eden varsa, ben sizin başkanınız değilim” dedim. Kızlarımız da sağ olsunlar gerekeni yaptı.”
Kaynak: Sabah