Alanyalı Dilara Gedikoğlu, voleybol kariyerini Amerika’da sürdürüyor. Alanya Özel Hamdullah Paşa Koleji’ndeki eğitiminden sonra Galatasaray’a transfer olan milli sporcu, daha sonra spor kariyerini sağlamlaştırmak adına Amerika serüvenine başladı.
2 Nisan 2000 yılında Alanya’da doğan Dilara Gedikoğlu, Alanya’nın tanınmış turizmcilerinden Ayhan Gedikoğlu ve Hanneke Gedikoğlu’nun kızları. Gedioğlu’nun bir de 15 yaşında Güven isminde kardeşi var. Spor dışında birçok alanda da başarılı olan Gedikoğlu aynı zamanda 3 dil biliyor. Bunun yanı sıra 4’üncü dil için Almanca öğrenmeye çalışıyor.
– Alanya’da doğup büyüdünüz. Hangi okullarda eğitim aldınız? Spora yönelmenizde aile teşviki mi okul teşviki mi daha baskın oldu?
Anaokulundan 8. sınıfa kadar Özel Hamdullah Emin Paşa Koleji’nde (ÖHEP) okudum. Çok güzel anılar biriktirdim, arkadaşlıklar edindim. Ailem de spor yapmamı istedi tabi ama asıl voleybola teşvik olmamda beden eğitimi öğretmenimin Bülent Özbay’ın çok katkısı var. İstanbul’da Özel Kayı Anadolu lisesinden mezun oldum.
‘İLK HEDEFİM A TAKIMINA İMZA ATMAKTI’
– Galatasaray altyapısına transfer olduktan sonra hayatınızda neler değişti?
Galatasaray altyapısına transfer olduğumda ilk hedefim A takıma imza atmaktı. Evet bence bir dönüm noktam oldu, 15 yaşındayken ön çapraz bağlarım kopmuştu ve aynı zaman da romatizmal bir hastalık geçirmiştim. Spor hayatımın bittiğini düşünenler bile olmuştu ama doğru tedavi, ailemin desteği ve GS kulübü sayesinde daha güçlü geri döndüm diyebilirim. Geri dönmem 9 ayı bulmuştu. Daha sonra 1. ligde Maltepe Yalıspor kulübünde çift lisanlı olarak kiralandım tecrübelenmem için. O sezonum çok güzel geçmişti ve sonraki sezon için A takıma imza atmıştım.
‘3 YAŞINDA KENDİ KENDİME YÜZMEYİ ÖĞRENDİM’
– Spor kariyerinizin başlamasından bugüne kadar en büyük destekçiniz aileniz mi?
Ailemin desteği olmadan buralara kadar kesinlikle gelemezdim. Her zaman beni desteklediler ve arkamda durdular. Desteklemeye de devam ediyorlar. Ailem bizleri spora yönlendirdi. Mesela babam hep beni can yeleğiyle yüzdürürmüş. 3 yaşındayken bir gün can yeleğini çıkartmış ve ben kendi kendime yüzmeye başlamışım.
‘ TÜRKİYE ŞAMPİYONASI’NDA ŞÜKRÜ ŞENDİL TARAFINDAN KEŞFEDİLDİM’
– Galatasaray ve ardından Amerika. Alanya’da okul takımında oynuyordunuz. Bu başarı nasıl gelişti?
Alanya’da oynadığım zaman hem okul hem kulüple Türkiye Şampiyonası’na gitme şansı elde etmiştik. Oraya da büyük kulüplerden antrenörler izlemeye geliyordu. Daha sonra Şükrü Yengil tarafından beğenilerek Galatasaray’a transfer oldum. Şu an Amerika’da Arizona Üniversitesi’nde eğitimimi alıyorum ve aynı zamanda Amerika Kolej Ligi’nde oynuyorum. Amerika’da oynama gibi bir hedefim yoktu, her şey çok ani gelişti. Galatasaray’da oynarken takım arkadaşım Cursty Jackson aracılığıyla Amerika’ya transfer oldum. Onun arkadaşı aynı zamanda Tulsa Üniversitesi’nde antrenördü ve bana yüzde 100 bursla teklif geldi. Ben de aileme, antrenörlerime ve arkadaşlarıma danıştıktan sonra kabul etme kararı aldım.
‘SMAÇÖRLERİN PSİKOLOJİSİ VE ÖZGÜVENİ ÇOK ÖNEMLİ’
– İyi voleybol oynamanın sırrı nedir? Bize bu konunun zahmetlerini anlatır mısınız?
10 yaşımdan beri voleybol oynuyorum. Artık voleybol olmadan hayatım nasıl olur hiç tahmin edemiyorum. Voleybol oynarken mutlu oluyorum. Takım oyunu olduğu için duyguları aynı zamanda yaşıyoruz, bazen üzülüyoruz, bazen de seviniyoruz. Voleybolda profesyonel olduğunuz zaman kesinlikle psikolojinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Zihnin her zaman açık olmalı özellikle benim pozisyonumda çok etkisi oluyor yani smaçörlükte. Her pozisyonun farklı özellikleri var. Sorumluluğu en fazla olan pozisyonlardan biri smaçörlerdir o yüzden psikoloji ve özgüven çok önemli.
‘GÖZDE KIRDAR TÜRKİYE’NİN GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ SMAÇÖRLERİNDEN BİRİ’
– Aynı zamanda milli sporcusunuz. Başka zaman rakip olduğunuz belki de aranızın gergin olduğu sporcularla aynı takım için ter dökebiliyorsunuz. Hiç böyle bir durumla karşılaştınız mı?
Evet tabii ki de herkes birbiriyle iyi anlaşmak zorunda değil ama saha içine gelince o gerginlik unutulur. Tek hedef maçı kazanmak olur. Profesyonellik de bunu gerektirir bence. İleride onun gibi olmalıyım dediğim birisi yok ama tabii beğendiğim ve örnek aldığım oyuncular var. Mesele Gözde Kırdar. Şu an voleybolu bıraktı ama onu çok beğenerek seyrediyordum. Bence Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi smaçörlerinden biri.
‘KADIN TAKIMLARINDAKİ KAPRİSLER YAŞLA ORANTILI’
– Kadın takımlarında kaprisler çok olur mu?
Bu sıkıntıyı antrenörlerimden çok duydum. Onlar da derlerdi erkek takımını çalıştırmak daha kolay diye. Evet kaprisler oluyor ama yaşla da ilgisi var bence. Seviye arttıkça bu durumlarla pek karşılaşılmıyor diye düşünüyorum.
– Sporcu sporcunun dilinden her zaman anlar ve farklı bir iletişim kanalı vardır desek doğru söylemiş olur muyuz?
Evet kesinlikle doğru. Bazen sporcuların ne yaşadığını sporcudan başka kimse anlayamaz.
‘TOTEMLERİM HER SEZON DEĞİŞİYOR, MAKYAJ İSE RUH HALİME BAĞLI’
– Dilara Gedikoğlu maçlara nasıl hazırlanır? Makyajsız maça çıkar mı? Totemleri var mı? Maçlarda nasıl aksesuarlar tercih edersiniz?
Maçlardan önce mutlaka iyi bir uyku ve yatmadan önce imgeleme yapıyorum yani kafamda maçı canlandırıyorum ve maç günü güzel bir kahvaltı yapıyorum. Daha sonra takım toplantılarımız oluyor. Soyunma odasında hazırlanırken de mutlaka şarkı dinlerim, motive ediyor beni. Makyaja gelince de değişiyor ve ruh halime bağlı oluyor. Totemlerim bazen oluyor, her sezon değişebiliyor. Mesela son sezonumda tokamın bana uğurlu geldiğini düşünmüştüm, o yüzden her maçta aynı tokayı kullandım.
‘TÜRKİYE’DE KADIN SPORCUYA SAYGI ARTTI’
– Türkiye’de mi Amerika’da mı kadın sporcu olmak daha kolay?
Pek bu konuda bir fark görmedim. Özellikle son zamanlarda Türkiye’deki kadın sporculara saygının ve gösterilen değerin arttığını düşünüyorum. Genel olarak konuşmam gerekirse Amerika’da sporculara çok değer veriyorlar, bunu kesinlikle hissettiriyorlar.
– Amerika’dan ya da İstanbul’dan tanıdığınız bir takım arkadaşınızda koronavirüs çıktı mı? Amerika’dayken virüsten korunmak için neler yaptınız? Salgınla ilgili nelere tanık oldunuz?
Hayır çok şükür yakınlarım, tanıdıklarım sağlıklı. Bu sürecin başında Alanya’ya geldim, o yüzden şu an orada neler oluyor bilmiyorum. Ama her hafta antrenörlerim ve takım arkadaşlarımla görüşüyorum. Anlattıklarına göre her şey yolunda gidiyor, evden çıkmamaya çalışıyorlar. Kesinlikle Türkiye’nin daha sıkı tedbirler aldığını düşünüyorum. Umarım en yakın zamanda bu pandemiyi atlatırız.
Bu süreç başladığında idmanlarımız iptal oldu, derslerimiz internet üzerinden devam etmeye başladı. Kampüsteki herkes evlerine dönüyordu. Benim de orda kalmamamın anlamı yoktu, ailemin yanında, evde olmak istiyordum, durumu riske atmak istemedim, sınırlar kapanmadan Alanya’ya geldim. 14 gün evden çıkmadım, olduğunca odamda kalmaya çalıştım. Ödevlerimi yaparak, antrenman programını yaparak ve dizi izleyerek geçti zamanım.
– Amerika’da en çok zorlandığınız ve en çok sevdiğiniz şey?
Ailemi çok özlüyordum. Açıkçası ilk defa bu kadar hasret kalmıştım. İstanbul’dayken bu kadar hissetmiyordum. Amerika’da en çok sosyal hayatta zorlandım diyebilirim. Oradayken yakın arkadaşlarımla geçirdiğim zamanı özlüyorum. Amerika’da en çok sevdiğim de maçlardaki atmosfer.
‘KİLO ALMAMAMIZ GEREKİYOR’
-Antrenmanlarınıza evden mi devam ediyorsunuz? Günlük beslenme programınız nasıl oluyor?
Bir profesyonel sporcunun günü genellikle antrenman yaparak ve dinlenerek geçer. Şimdilerde de ben takımımın gönderdiği vücut ağırlığına yönelik programlar var. Onları yapıyorum. Şu an normal idman temposunda olmadığım için daha az yiyorum çünkü o kadar fazla kalori yakamıyorum. Bu süreçte de kilo almamamız gerekiyor. Genellikle yağlı yiyecekler ve şeker tüketmiyorum. Sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Sabah kahvaltımı iyi yapıyorum, öğlen hafif atıştırmalıklarla geçiriyorum, akşam yemeğinde de genellikle protein ve sebze tüketiyorum.
‘ALL AMERICAN OLARAK SEÇİLMEK İSTİYORUM’
– Son olarak şu an bulunduğunuz konumdan mutlu musunuz? İlerleyen dönemlerdeki hedefleriniz neler?
Evet mutluyum, şu an en çok istediğim şeylerden biri mezun olmadan önce takımımla NCAA’de final-four oynamak ve aynı zamanda bireysel olarak All American olarak seçilmek istiyorum. Bu alanda ilerlemek isteyen herkes ne olursa olsun çok çalışmalı ve asla pes etmemeli.
Röportaj/ Yeni Alanya Gazetesi