Türkiye’den Bulgaristan’ın Hebar Pazardzhik takımına istatistik antrenörü olarak giden Aykut Aydın’la keyifli bir röportaj gerçekleştirdik…
1-Aykut Aydın’ı bize biraz tanıtır mısın?
17-01-1990 İzmir doğumluyum. Celal Bayar Üniversitesi Spor Akademisi Voleybol Antrenörlüğü mezunuyum. 4. kademe antrenörlük belgesine sahibim. Çok ileri derece oyunculuk kariyerim olmadığı için 16-17 yaşlarında altyapı antrenörüm Ferhat Büyükpamukçu’nun yönlendirmesiye antrenörlük kariyerime başladım. Erken yaşta başladığım icin çok mutluyum. Zaten hayatımda iki isimle tanışmak hayatımı değiştirdi diyebilirim. Bir diğeri de altyapı antrenörüm ve 2011 senesinde yanında gururla çalıştığım Aykut Lale’dir. Biri bu işle tanıştırdı, diğeri de hem antrenörlük olsun hem de kişisel gelişimimde hayatımdaki birçok şeyi başarmamda benim ufkumu açtı. Kendimi bu konuda hep şanslı sayarım. Ayrıca hep değerli oyunculuk geçmişi olan iyi abilerimle çalıştım ki bunun en başlarında Gökhan Öner isimi gelir. Onun haricinde Volkan Güç,. Ahmet Toçoğlu, Barış Özdemir gibi çok değerli isimlerle de calışma fırsatı yakaladım.
2-Yurtdışında çalışmanın zorlukları neler?
Yurtdışında çalışmanın herhangi bir zorluğunu yaşamadım. Daha önce Karadağ Erkek Milli Takımı’nda da çalıştım ve hali hazırda bu görevim de devam ediyor. Sadece bir ay gibi bir süre adapte olmaya çalıştım. Çünkü buranın dili ve alfabesi çok farklı. Takimim Hebarvolley Pazardzhik hedefleri olan kurumusallık adına mükemmel kelimesini hak eden bir kulüp. Antrenör ve yardımcıları olsun özellikle kulüp organizasyonunda çalışan herkes (Aleksandar-Lazar-Nadya abla) burada evimde gibi hissetmem iÇin elinden geleni yapIyorlar. O yüzden bir zorluğu yok, aksine buralarda çalışmak insanı daha özel hissettiriyor. Çünkü sadece işinle ilgili kısımla seni değerlendiriyorlar. İş kalitene baktıkları için sıkıntı yaşanmıyor. Özel hayatin veya şeklinle değil ne kadar verimli çalıştığın burada esas olan.
3-Axa Sigorta Efeler Ligi ile Bulgaristan Ligi’ni karşılaştırmanı istesek?
İki ligi kıyaslama yapmak çok zor. Çünkü arada ciddi bütçe farkları var. O yüzden iki ligin de değerlendirme şekilleri farklı. Burada daha çok yabancı oyunculardan değil de kendi ülkelerinin oyuncularına yönelik yatırımlar var ve bunun karşılığını da özellikle erkek tarafında fazlasıyla alıyorlar. Efeler Ligin’de bütçeli takımların sayısı çok daha fazla. Fakat genç ve kaliteli oyuncu yetiştirme konusunda burası daha önde diyebilirim. Burada kısıtlı imkanlarla ya da çok yüksek olmayan bütçelerle iyi işler yapılıyor bence. Zaten bu da millli takim seviyesine otamatik olarak yansıyor.
4-Bulgaristan’dayken Axa Sigorta Efeler Ligi’ni takip ediyor musun?
Tabii kid takip ediyorum. Uzaktan takip etmek çok daha zevkliymiş 😃. Özellikle 1-2 takımı daha yakından takip ediyorum.
5-Ligdeki şampiyonluk şansınız nasıl görüyorsun?
Ligdeki şampiyonluk şansımızın çok yüksek oldugunu düşünüyorum. Tecrübeli ve iyi gençlerin olduğu bir kadroya sahibiz. Kulüpte iyi bir kurumsal yapı var. Şampiyonluk icin gereken her şey var. Umarım sezon sonunda şampiyon da olacağız.
6-Bu sezon CEV Kupası’nda mücadele ediyorsunuz? Orada şansınız nasıl görüyorsunuz?
Evet CEV Kupası’na güzel başladık ve evimizde oynadığımız iki maçta da 3-0’lık galibiyetler alarak üst tura yükseldik. Dünyada olan korona virüs salgını yüzünden CEV statüyü değiştirdi ve Pazardzhik’te oynanacak turnuvada ilk maçta Zenit Saint Petersburg’u ağırlayacağız. Malum rakip çok güçlü ve sert. Onların seviyesinin farkındayız ama deneyeceğiz ve savaşacağız. Malum corona virüs şartlarında hangi takımın hangi şartlarda çıkacağını önceden bilemiyoruz. O yüzden maç zamanı elimizden geleni yapıp bir üst turu deneyeceğiz.
7-Bulgaristan’dan Türkiye’ye bir mesajın var mı?
Mesajım öncelikle tabii ki herkesin sağlıklı bir şekilde önce normal hayatını sonra da spor hayatını devam ettirebilmesi. Sporun hayatımızda önemli bir yeri var fakat hiçbir şey insan sağlığından önemli olamaz. Tekrardan kendi şehrim olan İzmir’de yaşanan depremden dolayı herkese çok gecmiş olsun diyorum. En onemli mesajım ise, Türk antrenörler, yardimcıları, istatistikerler ve oyunculara. Kendi ülkemizde birbirimize sahip çıkıp destek olmalıyız. Bu sekilde erkek voleybolu ileri taşınır.