Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımı’nın kaptanı Eda Erdem Dündar, Fenerbahçe Televizyonu’na konuk oldu.
Geride bıraktığımız sezonu değerlendiren kaptan Eda Erdem Dündar, yeni sezon öncesi takıma katılan isimlerle birlikte kalitenin çok daha üst seviyelere çıktığına vurgu yaptı. Kaptan, kulübün, geçtiğimiz yıl Tüpraş’ın desteğiyle Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ile yaptığı anlaşma çerçevesinde bireyleri Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusunda dayanışmaya ve harekete geçmeye çağıran HeForShe hareketinin öneminden de söz etti.
Geçtiğimiz sezonla ilgili kısa bir değerlendirme yaparak sözlerine başlayan Eda Erdem Dündar, “Geçen sene yeni bir teknik ekip ve çoğu yeni oyunculardan kurulu bir takım olarak sezona başladık. İlk birkaç aylık süre birbirimizi tanıma ve antrenörümüzün bizden istediklerini öğrenmeyle geçti. Daha sonrası bireysel performanslarımızı, takım oyununu aktarmakla devam etti. Tabii ki Türkiye Ligi ve Şampiyonlar Ligi kulvarında yarıştık. Açıkçası ligin bizim için güzel geçtiğini söyleyebilirim. Rakiplerimize baktığınızda özellikle Vakıfbank ve Eczacıbaşı gibi takımların kadro derinliği izden daha fazlaydı. Onlarla finallerde mücadele etmek keyif verdi. Türkiye Kupası’nda final oynadık ve öncesinde yarı final etabında Vakıfbank’ı yendik, çok güzeldi. Sonrasında ligde Eczacıbaşı ile karşılaştık. Ardından Vakıfbank ile oynadık ve zorlu rakiplerdi. Bize göre daha hazırlıklılardı. Sonuç olarak ligi üçüncü sırada bitirdik. Aslında beklediğimize yakın bir başarı diyebilirim. Tabii daha iyisi olabilir miydi? Kesinlikle olabilirdi ama 3’üncü olduğumuz için hem içimizde biraz burukluk vardı ama elimizden geleni yaptığımızı gördük. Sahada savaştığımızı göstermeye çalıştık. Bu bizi biraz mutlu etti. Bununla beraber Şampiyonlar Ligi’nde harika işler yaptık ve çok güzel gittik. Grubumuzda oynadığımız 6 maçın 5’ini kazandık, bence bu gurur vericiydi. Keyifli grup etabının ardından İtalyan takımı Scandicci ile karşılaştık. Onları hem kendi sahalarında hem de bizim sahada yendik ve adımızı ilk dörde yazdırdık. İlk dörtte de yaklaşık 3-4 senedir final-four oynayan Conegliano ile karşı karşıya geldik. O maçlarda takım olarak çok iyi performans sergilediğimizi düşünmüyorum, çünkü sergileseydik kesinlikle final oynayacağımıza inanıyordum. Açıkçası çok üzüldüğüm maçlar. Yine de final-four’da olmak ve bu organizasyonu 3.tamamlamak bence bizim takımımız ve Türk voleybolu adına çok önemli bir başarı. Yıllardır Avrupa’da Türk takımları hep finallerde, ilk üç içerisinde. En azından biz bunu devam ettirdik. Önümüzdeki sezon da yine her kulvarda final oynayıp altın madalyalarla devam etmek istiyorum” dedi.
Yeni sezon öncesi takıma yapılan takviyelerle kalitenin geçen sezona oranla çok daha üst seviyelere çıktığının altını çizen kaptan, “Bu sene geçen seneye göre çok daha iyi voleybol oynayan Fenerbahçe Opet izleyeceğiz. Çünkü yapılan transferler takımın kalitesini üst seviyeye taşıdı. Gelen oyuncular da hırslı, kazanmayı ve üst seviyede voleybol oynamayı bilen oyuncular. Eksik yerlerimize güzel takviyeler yapıldı. Bize düşen görev de o takım ruhunu ve ahengini yakalamak. Onu yakaladıktan sonra bizim için rakip yok, rakip kendimiziz. Önce içimizdeki o oyumu yakalamamız gerekiyor ve ben bunu aşacağımıza inanıyorum. Çünkü geçen seneden gelen bir ivme var. Transferlerimiz çok iyi, aynı antrenörle devam ediyoruz ve sistem çok değişmeyecek. Önümüzdeki sene çok keyifli olacak. Yıllar önce birlikte oynadığım arkadaşlarımla tekrardan beraber oynayacağız, araya yıllar girdi ve nasıl olacak, beraber nasıl bir başaracağız? Hem merak ediyorum hem de heyecanlıyım.” şeklinde konuştu.
Fenerbahçe’nin, daha iyi bir toplum, daha iyi bir gelecek ve aydınlık yarınlar için kadın ve erkek hayatın her alanında ‘Birlikte Eşitiz’ diyerek başlattığı HeForShe hareketiyle ilgili görüşlerini paylaşan Fenerbahçe Opet’in başarılı oyuncusu Eda Erdem Dündar, “HeForShe, bence ülkemize geç gelmiş bir şey. Kulübümüze de çok teşekkür ederim, bu işin öncülerinden olduğu için. Ben her zaman kadın-erkek ayrımcılığının olmaması gerektiğini söylüyorum. Biz kadınlar eğer bize şans veriliyorsa yaptığımız işlerde çok başarılı oluyoruz. Ne mutlu bana ki ben bir kadın sporcuyum. Küçük çocuklara belki de rol model oluyoruz. Bir kadın olarak onlara diyoruz ki, ‘Evet, onlar yapabiliyorsa biz de yapabiliriz ama bizim o imkanı tanımamız gerekiyor, kadınlarımıza ve kız çocuklarımıza.’ Bence cinsiyet ayrımcılığını artık bir tarafa bırakmamız gerekiyor. Dünya artık böyle ve dünyayı sadece erkekler yönetmiyor. nitekim ‘Dişi kuş yuvayı yapar’ diye geçmişten gelen bir sözümüz dahi var. Kadınların gücünü ülke olarak küçümsediğimizi düşünüyorum. Ben bu projeyle beraber daha fazla farkındalık yaratacağımızı ve biz kadınlara daha fazla iş imkanı sağlandığı zaman ülkemizin kalkınmasında; kız çocuklarımızın daha özgüvenli bir birey olarak yetiştiği, kadınlarımızın kendine daha çok güvendiği toplum yaratabilirsek bence ülkemiz de kalkınacak. Böylelikle dünyada cinsiyet eşitliğine daha fazla destek olan ülkelere yaklaşmış olacağız. Bu proje çok önemli ve bunun öncülüğünü yaptığımız için gurur duyuyorum. Kadın varsa her işi yapar” diyerek sözlerini noktaladı.