Eda Erdem Dündar: Tüylerim hala diken diken oluyor!

Fenerbahçe ve A Milli Kadın Voleybol Takımının kaptanı Eda Erdem Dündar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Habertürk’ün sorularını yanıtladı. Spora nasıl başladığından gelecek planlarına kadar uzun bir serüveni anlatan tecrübeli yıldız, Türkiye’de kadın olmanın zorluklarına dikkat çekti. Geçmişte boyunun uzunluğu nedeniyle duyduğu kötü sözlerin kendisini hala sinirlendirdiğini belirten Eda Erdem Dündar, “Hayatın her alanında kadınlar mücadele etmeli, başarılı olmalı ve bu saygıyı bizler kendimiz kazanmak zorundayız” ifadelerini kullandı. Eda Erdem Dündar, 2020 Tokyo Olimpiyat elemelerinde simgeleşen fotoğrafı için ise “Tüylerim hala diken diken oluyor!” dedi.

Fenerbahçe ve A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın kaptanı Eda Erdem Dündar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Habertürk’ten Ahmet Hamdi Girgin’in sorularını yanıtladı. Spora başladığı günlerden aldığı olumlu/olumsuz tepkileri anlatan milli yıldız, Türkiye’de kadın olmanın zorluklarıyla ilgili özel açıklamalar yaptı. Filenin Sultanları’yla birlikte başardıkları tarihi zaferi ve elemelerin en çok konuşulan konularından biri olan fotoğrafı anlatan Eda Erdem Dündar, gelecek planlarından da bahsetti.

‘ÖNCELİĞİM BASKETBOLDU AMA SEÇİMİM HAYATIMIN MERKEZİ OLDU’

Bu spora nasıl başladın? Çevrenden gelen olumlu-olumsuz tepkiler nelerdi?
Hafta sonları boş zamanlarımı değerlendirmek için bir aktivite seçmem gerekiyordu. Önceliğim basketboldu fakat seçmelerin olacağı gün hastalandığım için gidemedim ve daha sonra okulun en uzun boylu kızı olduğum için Beşiktaş voleybol altyapısından teklif geldi. Ben de iyi bir uğraş olacağını düşünerek başladım. O seçimim, daha sonra hayatımın merkezi oldu ve bugün voleybolda 20. yılımı geride bırakıyorum.

ERKEK VE KADIN VOLEYBOLU ARASINDAKİ FARKLARI ANLATTI

Türk sporunda ve voleybol özelinde kadın ve erkek arasındaki nasıl farklar var?
Bu çok detaylı ve uzun cevapları olan bir soru fakat kısaca özetlemek gerekirse fiziksel olarak kuvvet farklılığımız var, erkekler fiziksel olarak daha güçlü. Diğer yandan kadınların dayanıklılık konusunda bir adım önde olduğunu destekleyen çalışmalar da mevcut. Voleybolda ise, kadın voleybolunda teknik daha ön plandayken; erkek voleybolunda güç ve fiziksel üstünlükler öne çıkar.

‘BOYUMUN UZUN OLMASI NEDENİYLE DUYMAK ZORUNDA KALDIĞIM KÖTÜ SÖZLERİ ANIMSADIĞIMDA HALA ÖFKELENİYORUM’

Daha da bütün bakarsak Türkiye’de kadın olmak… Kadın olmanın zorlukları için neler söylersin?
Voleybola ilk başladığım zamanlarda boyumun uzun olmasından dolayı karşılaştığım bakışlar, arkamı döndüğümde duymak zorunda kaldığım kötü sözler hala anımsadığımda beni öfkelendiriyor. Şimdi ise sokakta uzun boylu bir kadın olduğunda insanların aklına voleybolcu olabileceği ihtimali geliyor; herkes sahipleniyor, saygı duyuyor. Böyle bir şeye sebep olabilmek için yıllardır kadın voleybolunun verdiği mücadeleyi tekrar anlatmaya gerek yok. Hayatın her alanında kadınlar mücadele etmeli, başarılı olmalı ve bu saygıyı bizler kendimiz kazanmak zorundayız. Elbette istisna olan, kötü davranışlar sergileyenler hep olacak. Önemli olan kültürel ve hukuksal olmak üzere köklü değişikliklerle onların sayısını mümkün olduğunca aza indirebilmek. Sonuçta gelecek nesillere daha güzel bir ülke bırakmak kadın, erkek hepimizin en büyük sorumluluğu. Bu anlamda birlik olmalı ve bitmek bilmeyen kadına şiddet karanlığının karşısında hepimiz tek vücut durabilmeliyiz.

‘TAKIM KAPTANLIĞI BANA BÜYÜK BİR SORUMLULUK GETİRİYOR’

Çok sevilen bir sporcusun ve sosyal projelere aktif olarak katılım gösteriyorsun. Sosyal hayatta nasıl tepkiler alıyorsun? Bu konuda karşılaştığın en ilginç manzara ne oldu?
Takım kaptanlığı başlı başına büyük bir sorumluluk getiriyor. Saha içinde olduğu kadar saha dışında da yaşadığınız her şeye özen göstermeniz gerekiyor. Özellikle genç jenerasyonun bize olan ilgisi, bizlerden kendilerine idoller yaratmaları, bizi hep örnek olmak ve özverili davranmak konusunda yönlendiriyor. Popülarite ile birlikte sportif alanın dışında, sosyal alanda da sorumluluklarınız başlıyor. Ben de idman ve maç programım el verdikçe, davet edildiğim tüm sosyal sorumluluk projelerine keyif alarak katılım sağlamaya çalışıyorum. En son dünyaca ünlü bir kozmetik firması ile bana göre çok değerli olan, globalde de yer alan bir reklam filmi çalışması yaptık. Bugüne kadar beni hep sporcu kişiliğimle tanıyan insanların, beni bir makyaj ürünü tanıtımında görmesi ilk başta ciddi bir şaşkınlık yarattı ve onlara hoş bir sürpriz yapmış olduk. Daha sonra içeriğinde paylaştığımız mesajlarla ilgili çok güzel dönüşler aldık. İnsanlar sahada fiziksel olarak gösterdiğiniz mücadelenizi ve azminizi gözleriyle gördüklerinde, siz de yapabilirsiniz dediğimizde, mesajımızı daha net bir şekilde fark edip benimseyebiliyorlar.

‘BAYRAĞIMIZI HER ZAMAN GURURLA DALGALANDIRAN VOLEYBOL İLE KALIN’

Fenerbahçe ve Milli Takım forması altında kaptan olarak büyük başarılara imza atıyorsun. Nasıl motive oluyorsun?
Arkamızda bizleri destekleyen müthiş bir taraftar kitlesi var. Fenerbahçe taraftarı hangi şehirde oynarsak oynayalım, her salonu bize ev yapıyor. Milli Takım’da ise en son Ankara’da oynadığımız Avrupa Şampiyonası Finali’nde 14.000 kişi salonu hiçbir yerde boşluk kalmayacak şekilde doldurdu. Olimpiyat Eleme maçımız televizyonda rating rekorları kırdı. Böylesi bir ilgi alaka varken, bizden öncekilerden devraldığımız voleybol bayrağını daha yukarıda olacak şekilde bizden sonrakilere teslim etmek en büyük sorumluluğumuz. Bu desteği esirgemedikleri sürece de bizler motive olmaya devam edeceğiz. Hep söylediğim gibi; bayrağımızı her zaman gururla dalgalandıran voleybol ile kalın.

‘TÜYLERİM HALA DİKEN DİKEN OLUYOR!’

Avrupa Voleybol Şampiyonası’nın simgesi haline gelen bir fotoğrafın çok ilgi gördü. Binlerce kişi tarafından paylaşıldı, ‘Türk kadının gücü’ başlığıyla gündem oldu. Bu paylaşımları ve yorumları görünce neler hissettin?
Elbette çok duygulandım ve gurur duydum, hala fotoğrafı gördüğümde tüylerim diken diken oluyor. Türkiye Voleybol Federasyonu’muzun fotoğrafçısı Mert Bülent Uçma bana ömür boyu hatıra kalacak bir fotoğraf karesi hediye etmiş oldu. Her zaman sahada elimden gelenin en iyisini yapmak için mücadele ediyorum; hırsımı, vazgeçmeyişimi ve azmimi insanlara örnek olabileceği umuduyla diri tutuyorum. Bu kare ile de güçlü Türk Kadını fotoğrafları arşivinde yer alabildiysem, ne mutlu bana.

‘BİR SÜRE DAHA MÜCADELEYE DEVAM’

Aktif sporculuk hayatından sonra neler yapmak istiyorsun? Aklında projeler, hedefler var mı?
Şimdilik voleybol hayatımı devam ettirmek dışında bir planım yok. Elbette aktif spor hayatım bittiğinde yapmak istediğim işlere dair çeşitli fikirlerim var fakat onları projelendirmek için zaman ayırmam gerekecektir, voleybola ayırdığım zamandan çalmak istemediğim için şu an hepsini erteliyorum. Bir süre daha sahada mücadeleye devam!

Senin yolundan giden, seni örnek alan gençlere bir mesajın var mı?
Her zaman aynı şeyi öneriyorum; “Bir yere gelmek ve geldiğiniz yerde kalmak istiyorsanız çok çalışmalı ve en iyisini yapana kadar sık tekrar yapmalısınız.” Yaptığınız şeyde en iyi olmak için hayatınızda fedakarlıktan kaçınmamalı, yeri geldiğinde rakiplerinizden daha iyi dinlenmeli ve yeri geldiğinde de daha çok yorulmalısınız.

Related posts

Oturarak Voleybol Erkek Milliler, Uzman Posta Avrupa Şampiyonası’nda sahne alıyor

Halkbank’ta galibiyet sevinci

VakıfBank, kız öğrencileri evinde ağırladı

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Devamını Oku...