Jordan Thompson: Türkiye-ABD finali çılgınca olur

Türkiye’ye yabancı değil… Daha önce F.Bahçe ve Eczacıbaşı formalarını giyen Jordan Thompson, şimdilerde VakıfBank’ın başarısı için ter döküyor. ABD’li oyuncu ile voleybolu, Türkiye’yi ve artık geri sayımına başlanan 2024 Paris Olimpiyatları’nı konuştuk. İşte 26 yaşındaki oyuncuya yönelttiğimiz sorular ve aldığımız cevaplar:

“Türkiye’de oynadığın ilk günden bu yana Türk voleybolunda nasıl bir gelişme görüyorsun? VakıfBank’ta olmak kendini nasıl hissettiriyor? Bu 3 takım da birbirinden harika takımlar tabii ki. Belki yönetimsel veya koçların çalışma biçimleri bakımından ufak değişiklikleri, farkları vardır ama üçü de birbirinden iyi takımlar. Benim burada geçirdiğim süre boyunca bu lig çok gelişti. Ben ilk geldiğimde bu ligin belki ilk 4 takımı iyiydi ama şu an baştan aşağı iyi takımlardan kurulu bir lig haline geldi.”

“KAYBETTİĞİMİZ FİNAL BİZİM İÇİN DERS NİTELİĞİNDE”

– Çin’deki Dünya Kulüpler Şampiyonası finalinde iki Türk takımı müthiş bir mücadeleye imza attınız. Kazanan Eczacıbaşı oldu ama sizin de finale çıkmanız değerliydi. Bu sezon VakıfBank, Avrupa’da ne yapar?
“Her sezon birbirinden farklı. Bu sezona da güçlü başlamıştık ancak son maçımızda pek iyi oynayamadık. Sezon böyle bir şey. İnişler çıkışlar olabilir. Tüm sezon namağlup gitmek çok kolay bir şey değil. Biz de iyi oynamadık ve Şampiyonlar Ligi’nde grubumuzda kötü bir mağlubiyet aldık. Ama kimse kaybetmek istemez, biz de istemiyoruz. Şu anda yapabileceğimiz en iyi şey, yenilgilerimizden ders çıkartabilmek ve biz de bunu yapıyoruz. Öğreniyoruz, bu yenilgimizden de öğrendik. Bu yolculuksa, eminim ki bu yolculuğun sonunda, sezon sonunda çok daha güçlü bir takım olacağız.

– 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda ABD olarak Türkiye ile final oynamak ister misin?
“Böyle bir şey olursa bu gerçekten çok çılgın bir şey olur. O gün iki takımın saha içi ve soyunma odasındaki enerjisini tahmin bile edemiyorum. Bence inanılmaz keyifli bir oyun ortaya çıkar. Olimpiyatların en çılgın maçı olur.”

“BELKİ GÜLÜŞÜM İLHAM VERİR”

– Gençlere, çocuklara rol model olabildiğini düşünüyor musun?
“Türkiye’de şu anda çok büyük voleybol figürleri var. Gabi, Zehra, Boskovic var. Bunların hepsi harika oyuncular. Bizim maçlarımıza çok fazla genç seyirci geliyor. Hepimiz farklı şekillerde onlara ilham olmaya çalışıyoruz. Ben de bu ilhamın parçası olmak isterim. Belki gülüşümle, belki enerjimle onlara ilham olabilirim. Belki tribünden birisi benim tarzımı görür bu gülümseyen enerjik halimi görür ve en iyi seyirci olmak için motive olur. Böyle bir şeye bile ilham olursam ben çok mutlu olurum.”

“GİOVANNİ BANA CESARET VERİYOR”

– Guidetti ile çalışmak nasıl bir tecrübe. Gelmeden önceki hissiyatınla geldikten sonraki duygularında nasıl değişim oldu?
“Buraya ilk geldiğimde Giovanni ile çalışacağım için biraz gergindim. Çünkü o inanılmaz enerjik biri ve maçlarda, molalarda bize ne diyecek, nasıl geri dönüşler yapacak, antrenmanlarda bize nasıl yaklaşacak bundan çok emin değildim. Ama onun yöntemini gördükten sonra anladım ki bu bana cesaret veriyor, yukarı çıkartıyor. Çünkü o, kazanmak isteyen birisi. Onun bu yüksek enerjisi takıma geçiyor ve takımı da yukarı çekiyor.”

– Adaptasyon sürecini nasıl atlattın?
“Kolaydı demek istemiyorum ama Giovanni ile çalışmak, onun yöntemleri bana çok uyan bir şey. Bu sayede buraya adaptasyonum çok hızlandı, çok kolaylaştı. Buradaki oyuncular da bana çok yardımcı oldu.”

“HEPİMİZ BİR TANEYİZ!”

– Senden önce Isabelle Haak ve Paola Egonu gibi çok önemli isimler vardı VakıfBank’ta. Onların yerine gelmek, sende baskı oluşturdu mu?
“Açıkçası baskı hissetmiyorum. Onlardan sonra geldiğim için burada oynuyorum diye düşünmüyorum. Ben bireysel olarak çok daha farklı bir oyuncuyum. Tarzlarımız, tekniklerimiz farklı, saha içindeki enerjilerimiz bile birbirinden farklı. Bu yüzden kendimi onların devamı gibi hissetmediğimden gergin de hissetmiyorum. Kendimi kıyasladığım oyuncular değil. Onlar harika oyuncular ama biz tamamen farklıyız.”

“TÜRKİYE’DE ACIKMAK İSTEMİYORUM”

– En sevdiğin, en çok lezzet aldığın ülke yemekleri hangileri?
“Türk mutfağı dünyadaki en büyük favorim. Çok zengin ve harika bir mutfak. Çok farklı tatlar var. Bir de başka bir mutfakta olmayan, çok farklı yemekler var. Geniş bir yelpazeye sahip. Türkiye’de acıkmak istemiyorum. Sonra kendimi kaybedip her şeyi yemek istiyorum. Ezogelin çorba ve etli dolma favorim. Tatlı olarak ise tahinli kabak.”

“BANKA HESABIMI ZORLUYOR AMA!”

– Antrenman ve müsabakaların dışında İstanbul’da günün nasıl geçiyor. Şehri gezme şansın oldu mu?
“Ben çok gezen, dolaşan birisiyim. Dünya Kovid’i de büyük ölçüde atlattığı için daha sosyalim. Sürekli yeni yerler keşfediyorum, yeni restoranlara gidiyorum, yeni yerleri dolaşıyorum ve seviyorum İstanbul’u.”

– Ne tarz alışveriş yapmayı seviyorsun?
“İstanbul’da Moda semtini çok seviyorum. Orada çok güzel vintage kıyafetler satan yerler var. Biraz banka hesabımı zorluyor ama yine de orada dolaşmayı, alışveriş yapmayı çok seviyorum. Bir de Fenerbahçe’de Fatel diye küçük bir restoran var. Orası benim en büyük favorilerim arasında yer alıyor.”

Related posts

VakıfBank, kız öğrencileri evinde ağırladı

Sotola, mezun olduğu okulda ağırlandı

Oturarak Voleybol Erkek Milliler, Avrupa Şampiyonası hazırlıklarını Burdur’da sürdürüyor

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Devamını Oku...