Devletimizin kurumları TRT ve Anadolu Ajansı dışında ana akım medyadan tek medya kuruluşu olarak Belgrad’da Filenin Sultanları’nın yanındaydık. Orada bulunmak bizim için gurur olsa da medyamızın büyük bölümünün yer almayışı şaşırtıcıydı. Şampiyona için orada olan isimlerden biri de komedyen Kaan Sekban’dı. Belgrad notları ve Sekban’ın değerlendirmeleri sizlerle…
ilenin Sultanları bir yaz boyunca tarih yazdı. Milletler Ligi, Olimpiyat Oyunları, Avrupa Şampiyonası… Kadın Voleybol Milli Takımımız kuşkusuz spor tarihimizin en istikrarlı takımı… Yine gurur dolu geçen bir şampiyonanın yarı final ve finali Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da oynandı. Millilerimizin 3’üncü olduğu finalleri Belgrad’da Ajansspor olarak takip ettik. Devlet kurumları TRT ve AA dışında ana akım medyadan tek kuruluş olmamız şaşırtıcıydı. Avrupa Şampiyonu olma ihtimalimizin çok yüksek olması bir yana 3’üncülük de zaten çok çok büyük başarı. Belgrad’da takımın yanında olan isimlerden biri de komedyen Kaan Sekban’dı. Ünlü isimle soru-cevabımıza geçmeden önce bazı notlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Voleybol Federasyonu başkanı sayın Mehmet Akif Üstündağ’ın bir başkandan çok daha fazlası olduğunu söylemem gerekiyor. Kafilenin her noktasına hakim olması, herkesin derdiyle ilgilenmesi, salon güvenliklerinin sert tutumunu görünce bir ağabey gibi olay yerinde bitmesi ve mütevazılığıyla gerçekten bende çok önemli bir yer etti.
Büyük emekçiler
Kısa Paslar youtube kanalından TRT Spor Yıldız’ın kuruluşuna uzanan hikayenin kahramanları Batu Karabacak ve arkadaşları Belgrad’da da durmaksızın çalıştılar. Turnuva heyecanını an be an yansıtan emekçilere, takımın foto muhabiri Burak Gengönül’e de ayrıca teşekkürler.
Evet şimdi Kaan Sekban ile Belgrad sohbetimize geçelim. Biz sorduk ünlü komedyen cevapladı:
Sizi Belgrad’a götüren duygu, hissiyat, şevk neydi?
Ben yaklaşık 20 yıldır Filenin Sultanları’nın sağlam fanıyım diyebilirim. 2003’te finalde Polonya’ya kaybettiğimiz turnuvadan beri katıldıkları her turnuvayı takip ederim, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar gece sabaha karşı kalkıp izlerdim… Ama bir türlü canlı seyretmek kısmet olmamıştı. Eda Beşiktaş’tayken Bergamo’ya karşı oynadığımız şampiyonlar ligi maçına gitmiştim okulu asıp. Bu sene de milletler ligiyle başlayan olimpiyatlarla devam eden başarılı yolculukta özellike Güney Kore maçından sonra Eda Kaptan’ın gözyaşları bana çok dokundu ve ilk fırsatta hepsini tribünden nefes nefese destekleme sözü verdim kendime. Çekya maçından sonra da yarı finale kalacağımıza adım gibi emin olarak vizesiz Belgrad’a şak diye biletimi aldım. İyi ki de yapmışım, o ne güzel bir sinerjiydi; federasyondan teknik kadroya tüm ekipte olan… Mest oldum adeta…
Belgrad’da en çok mutlu eden olay?
Sırbistan maçında aldığımız ilk set diyebilirim çok net. Kalpten gitmeye hiç bu kadar yaklaşmamıştım maazallah. Ha tabii bir de benim maça geldiğimi gören takipçilerimin benden gaza gelerek Belgrad’a akın etmesi ve maçta bir çok takipçimle birlikte Sırbistan maçını izlemek. Gerçekten muhteşem duygular yaşadım sadece iki günde. Son olarak Hollanda maçında federasyonumuzun ilgisi, oradaki aile ortamına dahil oluşum ve edindiğim dostlukları asla unutmayacağım.
Yarı final ve 3’üncülük maçı sırasında sizi şaşırtan bir durum oldu mu?
Sırbistan maçında 2. seti 21-18 ve 24-22 öndeyken vermek şok etkisi yarattı bende. Üçüncülük maçı benim saha içinden izlediğim ilk maçtı o yüzden çok acayip bir deneyim oldu bana. Bununla beraber bazı Sırp görevlilerin sert tavırları şaşırtıcıydı, sokaktaki halk ne kadar sıcaksa görevliler bir o kadar tersti sanki.
Ülkemiz spor tarihinin en başarılı milli takımlarından biri kadın voleybol takımımız. Size göre bu kadar sevmemizin, sevilmesinin başarı dışındaki faktörleri?
Hiç şüphesiz ki kadın oluşları onlara daha sıkı sıkı sahip çıkmamızın, sevmemizin, alkışlamamızın en büyük faktörlerinden biri. Zira bizim gibi gelişmekte olan toplumlarda sene 2021 olsa da hala kadının yerinin evi olduğunu söyleyen, 15 yaşındaki kız çocuklarının evlenmesinin normal olduğunu savunanların sayısı hiç de az değil, diğer yandan kadın cinayetlerini işleyenlerin ne yazık ki elini kolunu sallaya sallaya ortada dolaştığı bir ülke haline geldik. Kadınlar toplumun her alanında sert bir ayrımcılığa maruz kalıyor. Spor deyince akla istikrarlı bir başarımızın olmadığı futboldan başka bir şey gelmemesini de ekleyince kadın milli voleybol takımımızın yaptığı şeyin ne kadar büyük olduğunu görüyoruz. Her zaman söylediğimi yine söyleyeyim. Filenin Sultanları’nın başarısı sadece bir sportif başarı değil, çağdaş Atatürk Türkiye’sinin pırıl pırıl Cumhuriyet Kadınlarının bir varoluş destanıdır.
Özellikle parantez açmak istediğiniz bir konu var mı?
Son olarak şunu eklemek isterim, halk olarak gerçekten müthiş destek olduk onlara, dev meydanlarda yüzbinlerce insan canlı izledi maçları müthiş bir şey. Ancak ülkeye girişlerinde ben daha görkemli bir kutlama beklerdim. Burada belki voleybolcularımızın kulüpleri kendi bünyelerinde bir organizasyon yapabilir, havalimanını bayram yerine çevirebilirlerdi. Milyon Euroları cebe indirdiği için gelen 3-5 futbolcu için tozu dumana katıyoruz ama kendi değerlerimizi aynı ilgiyle karşılamıyoruz.
Kaynak: Ajansspor