Ankara’nın köklü kulübü Halkbank, şampiyonluklarının yanı sıra kadrosunda voleybolun yıldızlarını barındırması ile bilinir. Yıllardır, dünyanın önemli voleybol starları Halkbank’ın başarısı için ter döker. Mavi-Beyazlı kulüp, içinde bulunudğumuz sezon, bir olimpiyat
şampiyonunu kadrosuna kattı. Brezilya’yı Olimpiyat Şampiyonluğuna taşıyan Luiz Felipe Fonteles, hırslı yapısı ve effendi kişiliği ile tanınıyor. Sahada yılmaz bir savaşçı gibi mücadele veren Fonteles, özel yaşamında tam bir centilmen.
Brezilyalı smaçörle voleybol yaşantısı, Ankara’daki yaşamı ve Halkbank üzerine konuştuk.
Rio 2016’da Olimpiyat altın madalya kazanan Brezilya takımının bu sezon Avrupa’da oynayan iki oyuncusundan birisin. Yeniden Avrupa’ya dönmeye ve Halkbank’ta oynamaya nasıl karar verdin?
Halkbank ve ben bütün yaz boyunca görüştük. Fenerbahçe’de oynarken de Halkbank’ın, Avrupa’nın en büyük ekiplerinden biri olduğunu biliyordum. Her zaman en üst seviyeyi hedefleyen bir kulübün formasını giymek, kariyer yapmak için önemli bir fırsattı. Halkbank’ın sunduğu bu fırsatı kaçıramazdım, dolayısıyla Halkbank’a imza atmam çok zor olmadı.
Ankara’da günlük yaşamın nasıl? Türkiye’de en çok neyi beğendin? Geldiğin ülkeden en çok neyi özledin?
Ankara’da oldukça konforlu bir hayatım var. Takımla birlikte eğitimim ve programım olmadığında kızımı dışarı çıkarmayı severim, bazen sinema, iyi bir restoran… Soğuk hava ve karla dolu bu yıl en çok eşimle eğlenmek için yeni restoranlar denedim. Brezilya’da ailemi çok özledim. Ancak burada, kariyerim açısından önemli bir görev üstlenmiş durumdayım. Brezilya’daki ailemin bunu anladığını biliyorum.
Olimpiyat şampiyonu olduğunuz günlere yeniden dönersek… O gururlu anların hangi anılarını paylaşmak istersin? Unutamayacağın özel bir şey var mı?
Olimpiyat kazanmanın tümü zaten unutulmayacak bir an. Benim için sadece bir keyif anı değil, yirmi yıllık duygu, acı, sıkı çalışma, sancı, mutluluk…
Birkaç saniye… Madalyayı boynuma katktığımda, bütün bunlara değdiğini hissettim. Son nokta sadece şaşırtıcı bir şeydi, bu, tüm kariyerime bir hareket, bir eylem, bir sonsuz heyecan anında bir nimet gibi geldi! Aklımda sonsuza dek olacak!
Olimpiyat şampiyonu olduktan sonra hayatın bir şekilde değişti mi? Evetse, hangi yönden?
Olimpiyat Oyunları kazanmak için en yüksek spor başarısı. Olimpiyat oyunlarında oynamak herhangi bir spor rüyasını canlandıran her çocuk için ulaşılabilecek en yüksek mertebe. Bir gün hayatta başarılı olmak isteyen çocuklar için bir örnek haline geldikçe genel olarak Brezilya’da spor gelişimine karşı büyük sorumluluklarım olduğunu anladım! Bu yüzden, (ve zaten) var gücümle çocuklara yardım etmeye çalışacağım.
Sahada, oynarken gerçek bir savaşçıya benziyorsun. Ancak, çevrende, hayranların arasında son derece samimi bir insan olarak biliniyorsun. Kişiliğinin bu iki yanını nasıl birleştiriyorsun?
Sanırım hırslı olmam rekabetle ilgili bir şey… Rekabete girdiğimde kazanmaya başlıyorum. Voleybol, motosiklet sürme ya da yüzme, ismin önemi yok önemi yok, bir şey için yarışmaya başladığımda, elimden gelenin en iyisini yapmam gerekiyor! Ama bunun yanında, ben çok sakin bir adamım. Polonya’dan çok güzel bir hikaye var. Şehre geldiğimde, Bayan Sabina Nowosielska Zaksa'nın başkanıydı. Öğle yemeğine davet etti. Yemekte bir süre sonra bana şunları söyledi: “İhtiyacımız olan oyuncuyu transfer ettiğimizden emin olayım mı? Sizin agresif bir oyuncu olduğunuzu söylediler. Ancak, şu ana kadar gördüğüm insan böyle biri değil!” İşte bu benim. Sanırım oynamak için kullandığım enerjiyle birlikte, ben sahadan çıktığımda rahatlamalıyım.
Lipe gücü ve enerjisi ile de tanınır. Oyunu ile rakip takım için bir kabus olabilir. Bütün bu güç ve enerji nereden geliyor? Daha genç, daha az deneyimli oyuncularla paylaşabileceğiniz bir başarı tarifi var mı?
Voleybola 12 yaşındayken başladım. Sadece teknik çalışıyorduk. Güç kullanmama izin vermedi. Bunun nedenini bir gün şöyle açıkladı ki bunu asla unutmuyorum: Bir gün, çok güçlü servis atıcısı, smaçör olabilirsiniz. Ancak şimdi sadece iyi öğrenmeniz gerekiyor”. Bu yüzden her zaman oyunumu, tekniğimi ve gücümü geliştirdim. Bu, bugünden yarına öğrenilecek birşey değil. Bu spora kendinizi gerçekten adamış olursanız, istediğiniz şeyi elde edebilirsiniz. Ayrıca bu konuda daima içimde ekibime karşı bir sorumluluk hissi yaratmışımdır. Bu sorumluluk duygusunun da kendimi geliştirmemde bana çok yardımcı olduğunu söyleyebilirim.
Voleybola ailesine katılmak isteyen bir çocuğa ilham verecek ne gibi tavsiyelerin olacak?
Voleybol, sadece fiziksel konularda kattığı değerlerin şeylerin yanı sıra inanılmaz bir spordur. Bir kişinin pek çok açıdan gelişmesini sağlar. Öğrendiklerinizi hayatınız boyunca oyun alanının dışında, büyük şirketler ve işlerde de kullanabilirsiniz. Eekip çalışmasının, liderliğin, görev bilincinin anlamı, objektif başarının sağlanması, bağlılık, meziyet, kişisel sorumluluk! Gerçekten bir hayat öğretmenliği sporu! Eğer bu yeterli ilham kaynağı değilse, kaç arkadaş edineceğinize, ne kadar yer öğreneceğinize, kaç kişiye ulaşabileceğinize ve kendinize ilham verebileceğinizi düşünün! Voleybol işte bunları başarır!
