Fenerbahçe Opet’in Bulgar orta oyuncusu Hristina Vuchkova, CEV Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Vakıfbank ile oynayacakları maç öncesi Sporx’ten Hakan Celep ve 4Bir4Bir’den Hakan Eyüpoğlu’na açıklamalarda bulundu.
Hristina Vuchkova, “Şu anda herkesin Fenerbahçe’nin çok iyi bir takım olduğunu, yenilmez olduğumuzu konuştuğunu biliyoruz ama umarım takımda kimse bunu düşünmüyordur.” ifadelerini kullandı.
İşte Hristina Vuchkova ile yaptığımız röportaj:
– Bu kadar kısa sürede takıma uyum sağlayabileceğini düşünüyor muydun?
Henüz tam bir uyum sağlayabildim mi bilemiyorum. Umarım bunu başarabilmişimdir. Buraya kazanmak ve takıma yardımcı olmak için geldim. Çünkü burada genç oyuncuların olduğunu biliyordum. Genelde sahadayken takım arkadaşlarım için tüm kalbimi veriyorum ve Fenerbahçe’nin hep birlikte ilerlemesini istiyorum. İnsanların takıma uyum sağladığımı düşünmesinin sebebinin bu özveri olduğunu umuyorum. Ama bence yıllardır birlikte oynayan bu takımla tam uyum yakalamak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
“ASIL ZOR KISMA BAŞLIYORUZ”
– Takım olarak çok iyi form yakaladınız. Bunu nasıl başardınız?
Bir sırrımız var mı bilmiyorum ama takımda herkes antrenmana gelirken, antrenmanda ve salonda her şeyi yüzde yüzüyle yapmaya odaklanıyor. Böyle olunca zamanla sonuçların gelmeye başlaması normal. Umuyorum fiziksel olarak en iyi halimizle sezon sonunda çıkmış olacağız. Buradaki en kilit nokta çok çalışmak, çalışmaya devam etmek ve ”Şampiyonlar Ligi’nde iyi gidiyoruz, artık durabiliriz, şimdi işimiz kolay” diye düşünmemek. Asıl zor kısma şimdi başlıyoruz. Bu yüzden takım olarak hep birlikte aynı hedefte birleşip, ”Bu yıl Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak, taraftarlarımız ve kulüp için inanılmazı başarmak istiyoruz” fikrine odaklanmalıyız.
“IMOCO DÜNYANIN EN İYİSİYDİ”
– Imoco’yu bu kadar rahat geçebileceğinizi düşündünüz mü?
Hiç de bile. Çok zor bir maç oynayacağımıza ve çok uğraşmamız gerekeceğine kendimi hazırlıyordum. Ancak takımımızda bu yetenekli kızlar olunca bizim için kolay bir maç oldu. Az önce söylediğim gibi, ilk sayıdan son sayıya kadar takımdaki herkes mücadele edince ve takımda böyle bir yetenek seti olunca bu tarz inanılmaz sonuçlar almanız mümkün oluyor. İkinci maçın ilkinden çok daha zor geçeceğine kendimi daha da hazırlamıştım. Çünkü onların salonundaydık, onların taraftarları önünde çok tecrübeli oyunculara karşı oynayacaktık. Imoco çok şey kazanmış oyunculardan kurulu bir takım, dünyanın en iyi takımı. Son yıllarda VakıfBank ve Imoco birbirleriyle karşılaştırılan iki takım. Bu sebeple ihtiyacımız olan iki seti bu kadar çabuk ve bu kadar rahat kazanmamıza çok şaşırdım. O an bizim anımızdı. Elimizdeki fırsatı tepmememiz güzel oldu. Mücadelemizi hiç kesmedik ve umarım sonraki rakibimize (VakıfBank) karşı da aynısını başarabiliriz.
– Imoco’da da forma giydin. Maçtan sonra eski takım arkadaşlarınla konuşmuşsundur! Neler söylediler?
Evet, konuştum. Tabii ki çok üzgünlerdi ve tüm içtenlikleriyle Şampiyonlar Ligi’ni bizim kazanmamızı dilediler. İkinci maçın böyle geçmesini beklemiyorlardı, bizi yeneceklerinden eminlerdi, zoru başarıp bizi yeneceklerini düşünüyorlardı. İtalya’ya dönüp bu insanları görmek benim için de çok hoş bir andı. Çünkü orada bu oyuncularla harika bir sezon geçirdim. Bir tarafım turu geçtiğimiz için mutluydu, diğer tarafımsa oradan kalan güzel anılarla dolu, onlarla da bir aile gibi hissettim. Ama takımımla çok gurur duyuyorum. Çünkü deplasmanda bu şekilde kazanmayı hiç beklemiyordum. Çünkü kendi evinde Imoco yenilmezdir. Imoco bu salonda neredeyse hiç kaybetmez. Takımdaki tüm oyuncular bu muhteşem işi başarmamıza katkı sağladı. Kariyerim boyunca böyle mükemmel bir iş görmemiştim.
“HERKES ‘FENERBAHÇE YENİLMEZ’ DİYOR”
– Şimdi yarı finalde VakıfBank’la karşılaşacaksınız. Nasıl bir eşleşme bekliyorsun. Yine Imoco gibi rahat bir tur alabileceğine inanıyor musunuz?
Hayır, sanmıyorum. Onların da harika ve başarılı oyuncuları var. Antrenörleri (Guidetti) kesinlikle bizi izliyordur ve bizi parçalayabilecek zayıf noktalarımızı bulmaya çalışıyordur. Şu anda herkesin Fenerbahçe’nin çok iyi bir takım olduğunu, yenilmez olduğumuzu konuştuğunu biliyoruz ama umarım takımda kimse bunu düşünmüyordur. Çünkü biz sahadayken hangi takımın iyi, hangi takımın kötü olduğunu düşünemeyiz. Biz oyuna ve bizim için en iyi sonucu almaya odaklanmalıyız. İki maç da çok zor olacak ve (VakıfBank) kesinlikle bize karşı kazanmak için ellerinden geleni yapacaklar.
– Fenerbahçe’nin diğer takımlara göre artıları neler? Hangi yönünüze daha çok güveniyorsunuz?
Her takımın farklı güçlü yönleri olduğunu düşünüyorum. Her takım, her oyuncu başarıya ulaşmak için bir araya geliyor. İş; takımın ne kadar birliktelik kurduğuna, birbirini ne kadar desteklediğine ve ne kadar fedakârlık gösterdiğine geliyor. Takım olarak biz antrenmanlarda birbirimize destek olmaya çalışıyoruz. Çünkü antrenmanda yaptıklarınız maça aynen yansıyor. Şu anda takımdaki herkes sahada yanındaki arkadaşı için en iyi olanı yapmaya çalışıyor. Benim için, Arina için, Ana Cristina için, Meliha için, o sırada sahada olan herkes için! (Güçlü yanımız olarak) Tek bir kişiyi söyleyemem, önemli olan birbirini ileriye taşıyan iyi bir takım olmamız!
– Çocuğun takımın maskotu oldu herhalde! Herkes çok seviyor?
Türkler’in genelde birilerinin şans getireceği gibi şeyler düşündüğünü biliyorum ama ben buna pek inanmıyorum. Tabii ki, oğlum benim her şeyim. Ve umarım bize şans getiriyordur ama şu ana kadar yaptıklarımızı takım olarak biz başardık. Taraftarların ilgisinin devam etmesinden mutluyum, onlardan çok mesaj alıyorum. Hristo’nun (oğlunun) bize şans getirdiğini söylüyorlar ve her yere, her maça gelmesini istiyorlar. Ama ben başarımızın takımımız ve oyun mantalitemizle ilgisi olduğunu düşünüyorum. Her zaman her şeyimizi vererek en iyi performansımızı ortaya koyuyoruz ve başarılı olmamızın sebebi de bu.
“EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİM BLOK”
– Bir orta oyuncu da olmazsa olmaz özellik nedir?
Adı üstünde, tabii ki de blok. Pozisyonun adı ‘orta blokçu’; ‘orta hücumcu’ veya ‘orta servisçi’ değil. O yüzden en önemli özelliğin blok yapmak olduğunu düşünüyorum. Diğer tüm özelliklere sahipseniz ve en iyi performansınızı gösterebiliyorsanız bu mükemmel. Tabii bunun için voleybolun gerektirdiği tüm becerilere sahip olmak için çalışmalısınız.
– Sen Egonu’yla da birlikte oynadın. Vargas’la ikisini karşılaştırsan özelliklerini nasıl değerlendirirsin?
Onları karşılaştıramam çünkü onlar iki farklı oyuncu ve tamamıyla iki farklı karakter. İkisi de başarılı ve iyi pasör çaprazları, ikisini de takdir ediyorum. Her sene harika beceriler sergileyen böyle büyük yetenekler çıktığı için çok mutluyum. Tıpkı Melissa’ya duyduğum gibi Paola’ya da çok saygı duyuyorum. Voleybol gittikçe büyüdüğü, bir üst limit koymadığı ve oyuncuların gittikçe daha da güçlendiğini gösterebildiği için çok mutluyum, bu inanılmaz! Kendilerini birbirleriyle karşılaştırabilirler çünkü bu şekilde kendilerini çok iyi ve çok başarılı oyuncularla kıyaslayarak çok daha fazla gelişebilirler.
“MACRIS VE BUSE HARİKA PASÖRLER”
– Macris ve Buse’yle olan uyumun nasıl?
Herkesle iyi bir iletişimi olan açık fikirli biriyim, Macris ve Buse’yle de aynı şekilde. Onlar harika pasörler. Macris çok başarılı ve neredeyse her şeyi kazanmış bir oyuncu.Buse ise genç bir pasör ve Macris’ten çok şey öğrenebilir, ikisiyle de harika bir ilişkim var.