Sezonu Bayanlar CEV Şampiyonlar Ligi ve FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda adını zirveye yazdırarak tamamlayan VakıfBank Kulübü’nün başkanı Osman Demren, hedeflerine ulaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Osman Demren, yaptığı açıklamada, ilk bölümü oldukça sıkıntılı, inişli çıkışlı ve yıpratıcı bir sezonu geride bıraktıklarını dile getirerek, “Ben hep bardağın dolu tarafına bakmayı seven bir insanım. Sezonun sonu çok güzel bitti” dedi.
Takımın oyun sistemindeki değişiklikler ve olimpiyatlar sonrası yaşanan adaptasyon sorununun kendilerini etkilediğini anlatan Demren, “Sonrasında ise CEV Şampiyonlar Ligi’nde Dörtlü Final ile FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası bizim adımıza çok güzel geçti. Maçlarımızın tamamını kazanarak Avrupa ve dünya şampiyonu olduk. Sonunu çok güzel getirdik” diye konuştu.
Vestel Venus Sultanlar Ligi’nin play-off yarı finalinde Galatasaray’a elendiklerini hatırlatan başkan Demren, “Güçlü bir ligimiz var. Kazanmak için hep formda olmanız lazım. Yarı final sürecinde odaklanma anlamında bir yeri tercih etmeniz gerekiyor. Tabii ki yok saymak anlamında değil. Rakibimiz daha fazla istedi. Bizim CEV Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali’ne odaklanmamız ayrı bir husustu. Tabii ki orası bizim için daha önemliydi” ifadelerini kullandı.
‘ŞAMPİYONLAR LİGİ ŞAMPİYONLUĞU EN DEĞERLİSİ’
Osman Demren, FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası’na oranla CEV Şampiyonlar Ligi’nde elde edilen başarının kendileri için çok daha önemli olduğuna dikkati çekti.
“Sportif anlamda CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası şampiyonluğundan daha değerli” diyen başkan Demren, “CEV Şampiyonlar Ligi, uzun bir süreç ve güçlü takımlarla oynuyorsunuz. Diğer tarafta kıta şampiyonlarıyla oynuyorsunuz ama 1 haftalık kısa bir süreçte oluyor. O da değerli ancak CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu daha zor. Avrupa voleybolu da daha üst seviyede. İlk 5 takımın 4’ü Avrupa’dan zaten” değerlendirmesinde bulundu.
‘FAZLA OYUNCU DEĞİŞİKİLİĞİNİ TERCİH EDEN BİR KULÜP DEĞİLİZ’
CEV Şampiyonlar Ligi ve FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası maçları nedeniyle sezonu henüz tamamladıklarını hatırlatan Demren, yeni dönem için planlamalara henüz başlayamadıklarını aktarırken, “Kadroda çok fazla değişiklik yapmadan, ihtiyaçlara göre bizi daha ileriye götürecek küçük adımlar atmayı planlıyoruz” şeklinde görüş belirtti.
Sarı-siyahlı kulübün başkanı, kadroda hep istikrardan yana olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Biz fazla oyuncu değişikliğini tercih eden bir kulüp değiliz. Hocamız Giovanni Guidetti ile de 9 senedir çalışıyoruz. Kendisi için dünyanın en iyilerinden biri diyebilirsiniz ama bizce en iyisi. Her zaman kazanmak istiyor, çok çalışıyor ve işine aşık. Disiplinli bir insan. Diğer takımların bu süreçte kaç hocayla çalıştığına bakabilirsiniz. Bu, oyuncular için de geçerli. Milena Rasic’le 3, Lonneke Sloetjes’le 2 senedir çalışıyoruz. Kaptanımız Gözde Kırdar, altyapıdan beri bizimle. Başka takımlarda forma giymiş oyuncularımız var ama biz onları yetişsinler diye veriyoruz. Oyuncularla uzun yıllar çalışmayı seviyoruz ve seçerken de ona göre tercih yapıyoruz. Mutlaka küçük değişiklikler olur ama fazla bir değişiklik olacağını tahmin etmiyorum.”
Hem CEV Şampiyonlar Ligi’nin hem de FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası’nın en değerli oyuncusu (MVP) seçilen Ting Zhu’nun takımdaki geleceğiyle ilgili olarak başkan Demren, “Zhu ile problemimiz yok. Anlaşırken de uzun vadeli plan yapmıştık. Yabancı oyuncularımızdan biz memnunuz, onlar da bizden memnun. Yerli oyuncularımız da gerçekten karakterli, çalışkan, özverili insanlar. Sezon içinde tabiri caizse dibe vurmamıza rağmen tekrar yukarıya çıkabilmemiz, bunun göstergesi. Yoğun takvimden dolayı henüz bir değerlendirme yapamadık. Oyuncularımızın durumuna göre belki 2-3 değişiklik olabilir” şeklinde konuştu.
‘ANTRENÖRÜMÜZ YÜZDE 50 TÜRK’
Osman Demren, İtalyan çalıştırıcıları Giovanni Guidetti’nin, milli voleybolcu Bahar Toksoy ile olan evliliğini hatırlatarak, “Bizim antrenörümüz yüzde 50 Türk” ifadesini kullandı.
Guidetti’nin de bu anlamda farklı düşünmediğini anlatan Demren, “Hem kendi ülkesine hem de bizim ülkemize bağlılığı takdir edilecek seviyede. Bu anlamda çok mutluyuz. Bize, ‘VakıfBank istediği sürece ben buradayım. Dünyada çalışabileceğim en iyi kulüp’ diyor. Biz de ‘Giovanni istediği sürece burada çalışabilir’ diyoruz. Çünkü çalışabileceğimiz en iyi hocalardan biri ki bence en iyisi. Dolayısıyla Giovanni Guidetti’nin bizde kredisi sonsuz” diye konuştu.
‘HOCAMIZIN, OYUNCULARIMIZIN AKLINI KARIŞTIRMAK İSTEDİLER’
Osman Demren, önemli maçları öncesi antrenörlerine ve oyuncularına yapılan tekliflerden şikayet etti.
Bu konuda hoş karşılamadıkları durumların yaşandığını aktaran Demren, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Maalesef önemli finallerimizden önce başka kulüpler, hocamıza, oyuncularımıza ciddi tekliflerde bulunup, kafalarını karıştırma anlamında aksiyonlara girebiliyor. Yurt dışından da yurt içinden de bu olabiliyor. VakıfBank, ciddi saygınlığı olan bir voleybol kulübü. Herkesin çalışmak istediği bir yer. Yönetim kalitesi, standardı yüksek. Burada kalite ve başarıda süreklilik var. Biz bir şampiyonluğu kazanıp, yıllarca kutlayan yer değiliz. Hep bu başarıları göstermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Salonumuzu açarak ciddi bir spor yatırımı da yaptık. Avrupa’da bir numara ve dünyada da en iyilerden biri. Bu yatırım, bizim işimize verdiğimiz değeri çok iyi gösteriyor. Transfer tekliflerinde zamanlama önemli. Aksi halde biz bu durumu farklı yorumlarız.”
ALTYAPI ANTRENÖRLERİNE SİTEM
VakıfBank Kulübünün başkanı, özellikle altyapı antrenörlerine seslenerek, çok çalışıp kendilerini geliştirmelerini, her türlü desteği vermeye hazır olduklarını dile getirdi.
Türkiye’de yeterli imkanların bulunduğunun altını çizen Demren, “Bir sitemimi dile getirmek istiyorum ve bunu altyapıda çalışan antrenörler için söylüyorum. Ne olur çalışın, dünyadaki gelişmeleri öğrenin. Biz size her türlü desteği veriyoruz. Bizi başkalarıyla çalışmak zorunda bırakmayın. İmkanlarımız var. Sadece çalışmamız ve dünyayı bilmemiz gerekiyor” şeklinde görüş belirtti.
Çok daha ileri gidilebileceğini anlatan başkan Demren, “Biz kulüp olarak kupalar kazandık ve kazanmaya da devam edeceğiz. Ancak çok daha iyi bir nesil yetiştirebiliriz. Dünyadaki bütün önemli takımların temel oyuncuları Türk olabilir. Yeter ki biz doğru çalışalım. Bu şekilde voleybola para harcayan değil, voleyboldan para kazanan bir ülke de olabiliriz. Bu bir endüstri ve bizim bunu başarmamamız için hiçbir neden yok. Burada görev, antrenörlerimize düşüyor. Ne olur kendilerini geliştirsinler. Biz onlara her türlü desteği vermeye hazırız” diyerek sözlerini tamamladı.
