Magdalena Stysiak, CEV’le birçok konuda fikirlerini paylaştı. 2000 doğumlu isim, bu sezon Scandicci forması giyiyor.
“Hala her gün çalışıyorum. Oldukça küçük bir kasabada yaşıyorum ve evimin de bahçesi var. Haftada üç kez, video konferans aracılığıyla ekibin diğer üyeleriyle bir eğitim oturumu düzenliyoruz. Özellikle sırt antrenmanları yapıyorum.”
Stysiak, İtalya’ya taşınma kararı hakkında; “Bu, hayatımda şimdiye kadar verdiğim en iyi kararlardan biri oldu. Gerçekten harika bir deneyim oldu ve nasıl bir oyuncu ve insan olarak geliştiğimi gözlemledim. Polonya’dan daha fazla oyuncuyu bu macerası denemeye teşvik ediyorum. İtalya Ligi dünyanın en güçlü ve en rekabetçi ligi olabilir. Türkiye de çok güçlü bir lige sahip, ancak ilk dört takım ile diğer takımlar arasında önemli bir fark var. İtalya’da ise tüm takımların seviyesi çok yüksek ve kazanmak istiyorsanız her bir maça odaklanmanız gerekiyor. burada kolay bir rakip veya maç yok. ” ifadelerini kullandı.
203 cm boyundaki Stysiak, “Çocukken, onlu yaşlarımın başında, çocuklarla futbol oynardım. Ancak voleybolun ilk görüşte aşk olduğunu söyleyebiliriz. Boş zamanlarımda sadece eğlenmek için tenis veya bilardo oynarken, özellikle fiziksel temas nedeniyle basketbolla hiç ilgilenmedim. ”
Stysiak, Polonya Milli Takımı’na da değindi: “Çok iyi ve güçlü bir grup oyuncumuz var. Her yaz sezonu büyüyoruz ve inanıyorum ki daha fazlası olacak. ve Önümüzdeki büyük turnuvalardan bir şeyler kazanabiliriz. Ocak ayında Olimpiyat elemelerinde yarı finalde 2-1 önde olduğumuz maçı kaybettik fakat Türkiye ile inanılmaz bir maç oynadık. Ama hayat ve spor böyle… Bence önümüzdeki yıllarda dünyanın en iyi takımları için bir tehdit olabiliriz.”
Son olarak, evde kalmanın gerekliliğine değinen Stysiak “Evde kalmalı ve kurallara saygı göstermeliyiz, dikkatli olmalıyız çünkü davranışımız sadece kendimiz için değil, diğer insanların sağlığı için de önemlidir. Hiç zaman geçirmediğiniz bazı şeyleri yaparak zaman geçirmeye çalışın – zinde kalmaya çalışmak, yoga yapmak, yemek yapmak, kitap okumak gibi, en azından ben böyle yapıyorum.”
Röportajın orijinali için tıklayın
